"zaman sınırı" - Translation from Turkish to Arabic

• وقت محدد
• حد زمني

Bunun için herhangi zaman sınırı yok, ben istediğim zaman karar veririm.
ليس هناك وقت محدد له، إنها حياتي، سوف أقرر متي أريده.

Bu saçlar o zamandan mı kalma? zaman sınırı olmayınca çocuk fena değilmiş.
هل هذا عندما كنت تخوض فى ممارسة الجنس ؟ الفتى يستطيع التفكير عندما لا يكون هناك وقت محدد

zaman sınırı yoktur, istediğin zaman başlayabilirsin.
ليس هناك وقت محدد ابدأ حينما تريد

Kalp kırma konusunda bir zaman sınırı olduğunun farkında değildim.
لم أكن أدرك هناك حد زمني للقلوب المنكسرة

Ölene kadar yalnız olabilirsin. zaman sınırı yok.
يمكنك ان تكون "وحيد" حتي يوم مماتك، لا يوجد حد زمني

Raund yok, zaman sınırı yok.
لا توجد هناك جولات أو وقت محدد

zaman sınırı yok. Silahlar yok.
بدون وقت محدد أو أسلحة

Bu oyunda zaman sınırı var!
هناك وقت محدد لهذه اللعبة!

- Ama bir zaman sınırı vardı.
-لكن كان هناك وقت محدد