| Onun için ne zaman uygun olurmuş? | Open Subtitles | عندما يكون هنالك وقت مناسب ... |
| Sanırım evlilik teklifi için zaman uygun değil. | Open Subtitles | لا أظن انه وقت مناسب للخطبة. |
| Ama zaman uygun değildi. | Open Subtitles | - ولكنه لم يكن هناك وقت مناسب (فلقد إنشغلنا بأمر (سونيا |
| Tamam o zaman uygun mu diye, arayıp bakalım. Benimle gelin. | Open Subtitles | حسنٌ ، لمَ لا نتصل بها لنرى إنّ ما كانت بالمدينة ، تعالا معي. |
| Tamam o zaman uygun mu diye, arayıp bakalım. Benimle gelin. | Open Subtitles | حسنٌ ، لمَ لا نتصل بها لنرى إنّ ما كانت بالمدينة ، تعالا معي. |
| zaman uygun mu bilmiyorum. Biliyorsun, cenaze falan. | Open Subtitles | لا أعلم إذا كان الوقت ملائماً لهذا الجنازة و كل شئ |
| zaman uygun mu bilmiyorum. Biliyorsun, cenaze falan. | Open Subtitles | لا أعلم إذا كان الوقت ملائماً لهذا الجنازة و كل شئ |
| Her zaman uygun. | Open Subtitles | أي وقت مناسب. |