"zaman ve nerede" - Translation from Turkish to Arabic

• متى و أين
• متى وأين
• متى ولا أين
• متى أو أين
• أين أو متى
• أين و متى
• أين ومتى
• اين ومتى
• بموعد ومكان
• زمن ومكان تشغيلها

Güvenli bir eve götürülecek. Ne zaman ve nerede olacağını söyleyebilirim.
سنُقلَ إلى بيتٍ آمن و يمكنني إخباركِ متى و أين

İkiniz için de çok mutlu oldum. Tören ne zaman ve nerede olacak?
أننى سعيدة من آجلكما متى وأين سيكون الزواج ؟

Ne zaman ve nerede hizmet verdiklerinin, isimlerinin dünya ya da bizim tarafımızdan bilinip bilinmemesinin önemi olmaksızın her aziz meslektaşımız ilham ve cesaret kaynağı olarak kalacaktır.
بغض النظر عن متى أو أين عملوا... لا يهم إذا أسمائهم معروفة للعالم أو فقط بالنسبة لنا...

Hiç kimse, ne zaman ve nerede olduğunu, akşam mesaj gelene kadar bilemeyecek.
لا أحد يعلم أين أو متى حتى أرسل لكم رسالة قصيرة بشأن الميعاد

Sorun şu ki kim, ne zaman ve nerede olur bilemiyoruz.
المشكلة هي، أننا لا نعلم من هو، و أين و متى

Günümüzde, güvenilir ipuçlarımızın çoğu önceki depremlerin ne zaman ve nerede gerçekleştiğine bağlı olarak uzun vadeli tahminlerden geliyor.
اليوم، العديد من الدلائل الأكثر موثوقية تأتي من التنبوء على المدى الطويل، المتعلقة بـ أين ومتى حدثت الزلازل سابقاً.

Nerede büyümüş, nerede okula gitmiş, arkadaşları kimmiş, Faisel'la ne zaman ve nerede tanışmış?
اين نشأة, اين المدرسة التي ذهبت اليها, من كانو اصدقائها, اين ومتى التقت بفيصل؟ كل ذلك.

Ne zaman ve nerede olacağını söyleyeceğiz. Akıllı birine benziyorsun.
وسوف نخطركِ وقتها بموعد ومكان التسليم.

Çalıştığında ne zaman ve nerede olduğunu öğrenirim.
حين تعمل، سنعلم زمن ومكان تشغيلها.

Peki tam olarak ne zaman ve nerede bu kampanyayı tanklamayı düşünüyorsun?
متى و أين تنوي تدمير هذه الحملة؟

Size öğleden sonra 9:02 olduğunu söyleyebilirim, ancak sizin saatiniz değişik olabilir, ne zaman ve nerede olduğunuza bağlı olarak.
"أستطيع أن أقول لك إنها التاسعة و دقيقتين صباحا "لكن وقتك يمكن أن يكون مختلفا إعتمادا" على متى , و أين أنت

Q-Tip'le bu buluşma ne zaman ve nerede olacak ve operasyonda hangi adamınızı kullanacaksınız.
متى و أين ستلتقون بهذا المدعو (كيو-تيب) و من الأشخاص المتخفيين

Ne zaman ve nerede olduğunu biliyoruz. Bu gece... akşam yemeği, saat 7'de.
لقد كان يعرف متى وأين موعد العشاءالليلةفى السابعةمساءً.

Evet, ne zaman ve nerede konuşacağımızı belirlemenden bıktım.
حسناً، لقد انتهيت أتفرض عليّ متى وأين نتكلّم؟

Benjamin Chen ortan kayıp ve ne zaman ve nerede virüsü salacağını bilmiyoruz.
و لا نعرف متى أو أين سيطلق هذا الفيروس

Bu fotoğrafın ne zaman ve nerede çekildiğini söylemek imkansız.
من المستحيل تحديد أين أو متى تم إلتقاط الصورة إنها لقطة على عدسة متحركة و الإطار ضيق جدا

Bunun ne zaman ve nerede başladığını öğrenmek bize kim olduğumuz hakkında çok bilgi verecek.
و معرفة أين و متى حدثَ ذلك سيُخبرنا قِسط مُريع عن من نكون.

Eski karım. Ayrıca ne zaman ve nerede minnettar olacağımın söylenmesine gerek yok.
زوجتي السابقة، كما إنّي لا أحتاج لقول أين ومتى كنتُ شاكراً

Koşum işlemi görmemiş çocukları tam olarak ne zaman ve nerede bulacağımı biliyordum böylece Maggie'yle, beni buldunuz.
عرفت بالضبط اين ومتى اضع اجساد اؤلئك الصغار المزال عنهم اللجام لكي تجداني انت وماجي

Ne zaman ve nerede görüşeceğimizi mesaj atarım.
-سأرسل لك رسالة بموعد ومكان لقائنا.