| - Bu insanlarla dans ederek, kendine zarar veriyorsun. | Open Subtitles | بيكي؟ إنها صديقتي انت تؤذي نفسك وانت ترقص مع هؤلاء |
| Yani neden, niçin, neden insanlara zarar veriyorsun? | Open Subtitles | أقصد لماذا تؤذي أولئك الناس؟ لما أؤذيهم؟ |
| Bunu halledebilir miyim, kendine mi zarar veriyorsun bilemiyorum. | Open Subtitles | أجهل ما إذا كان بوسعي التعامل مع الأمر إن كنت تؤذي نفسك |
| Biliyor musun, sadece burada kendini suçlu çıkartarak zarar veriyorsun. | Open Subtitles | أتعلمين، أنتِ تؤذين نفسك وحسب بحملك لهذا الذنب |
| Ama birini korumaya çalışarak hepsine zarar veriyorsun. | Open Subtitles | ,ولكن بمحاولتك لحماية أحدهم أنتِ تؤذين جميع البقية |
| Sadece kendine zarar veriyorsun. | Open Subtitles | كنت فقط تضر نفسك |
| Böyle şöyler söylediğinde özgüvenime zarar veriyorsun. | Open Subtitles | أنت تضرين احترامي لذاتي بقولك هراء كهذا |
| Ona zarar veriyorsun, sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت انك تؤذيها |
| Çünkü gerçekten incitmek istediğin adama erişemedin, o yüzden onu hatırlatan herkese zarar veriyorsun. | Open Subtitles | لأنه لا يمكنك الحصول على الرجل كنت تريد حقا أن تؤذي، لذا عليك أن تؤذي أي الرجل الذي يذكرك به. |
| Hadi kıskandın neyse de artık kendine zarar veriyorsun. | Open Subtitles | أتعلم، من السيئ أن تكون حقود ولكنك الآن تؤذي نفسك |
| Zarar vermeye o kadar odaklanmışsın ki, kendine zarar veriyorsun. | Open Subtitles | أنت لن تؤذي الناس أنت سوف تؤذي نفسك |
| İnsanlara sen de zarar veriyorsun. | Open Subtitles | على اي حال ، انت تؤذي الناس ايضا |
| Ah, hayır, herkese zarar veriyorsun. | Open Subtitles | لا ، بل تؤذي الكل |
| Kulaklarıma zarar veriyorsun. Biz seni ararız. | Open Subtitles | أنت تؤذي آذني أراك فيما بعد |
| Yalan söyleyerek benden çok kendine zarar veriyorsun. | Open Subtitles | من خلال الكذب، أنتِ تؤذين نفسكِ، أكثر من إيذائكِ لي. |
| Kendinine zarar veriyorsun. Arkadaşlığımıza zarar veriyorsun. | Open Subtitles | انت تؤذين نفسكِ وبالتالي تؤذينا معكِ. |
| Kendine zarar veriyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تؤذين نفسك. |
| Masum insanlara zarar veriyorsun. | Open Subtitles | تؤذين أشخاصاً أبرياء |
| Çünkü kızımıza zarar veriyorsun. | Open Subtitles | لأنك تضر ابنتنا. |
| Bu oyunlarla Peter'a zarar veriyorsun. | Open Subtitles | أنت تضرين بيتر بهذه الحيل |
| -Ona zarar veriyorsun. | Open Subtitles | - أنت تؤذيها - |
| Risk alıyorsun. Kendine ve ekibine zarar veriyorsun. | Open Subtitles | إنك تخاطر وتؤذي نفسك وطاقمك |
| Amcana yardım ettiğini sanıyorsun, ama ona zarar veriyorsun ve bir federal soruşturmaya müdahale ediyorsun. | Open Subtitles | تظنين أنك تساعدين عمكِ لكننك في الحقيقة تؤذينه إضافة الى أنك تتدخلين في تحقيق فدرالي |