| Piyade birliğine katılan Kanada birlikleri için mühimmatın sivil firmalardan karşılanması ve kışla zararlarını onlara ödetmek, uygun olurdu. | Open Subtitles | , لعبور الوحدات الكندية خلال مستودع قاعدة المشاة وتلك الطريقة الصحيحة التي ستكون ليحصلوا عليها من شركة مدنية وأتهامهم ضد أضرار الثكنة |
| İhanetimin zararlarını kapatmaya çalışarak mı? | Open Subtitles | بينما تحاول التخفيف من أضرار خيانتي؟ |
| En azından güneşin zararlarını dert etmek zorunda değilsin ve ağustos ayını Eleanor ve Cyrus'un teklif ettiği o tekne gezisinde harcamak zorunda kalmayacağız. | Open Subtitles | لن تقلق حيال أضرار أشعة الشمس على الأقل ولسنا مضطرين لقضاء شهر اغسطس مع (إلانور) و (سايروس) في تلك الرحلة البحرية |