"zararsız bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • غير مؤذي
        
    • غير مؤذية
        
    • غير ضارة
        
    • غير مؤذٍ
        
    • غير ضار
        
    • بلا ضحايا
        
    • نوع ٍ مؤذي
        
    • غير مؤذيه
        
    • حميد
        
    • الغير مؤذي
        
    Bence kimseye zarar vermediğiniz sürece bu zararsız bir önyargıdır. TED على ما يبدو ، على ما أظن ، هو تحيز غير مؤذي وأنك لا تضر أحدا حقا.
    Bu zararsız bir yemek kitabı. Sadece biraz tozlu. Open Subtitles إنه كتاب طبخ غير مؤذي ولكنه مترّب بعض الشيء
    Bu adamlar, kendilerini zararsız bir kulüp ve üyeleri olarak tanıtmaktadırlar... Open Subtitles لكن ان كانوا هؤلاء الرجال من عصابة غير مؤذية كما يقولون
    Eğer dik durursa o zararsız bir sivrisinek türü olan culextir. Open Subtitles وإذا بقيت بشكل عمودي فهي يرقة الكيولكس وهي غير مؤذية
    Çünkü ardında çok zararsız bir iz bırakmıştı Open Subtitles لاذكر نفسي انهم يتركون آثارا غير ضارة مرئيا
    Aklıma yakın zamanda reddettiği zararsız bir tedavi gelebilseydi. Open Subtitles لو أمكنني فقط التفكير بعلاج طبيّ غير مؤذٍ رفضته مؤخراً
    Onları araştıran bir polis olduğunuzu düşünüyorlarsa bir dava üzerinde çalışan zararsız bir avukat olduğunuza onları ikna etmelisiniz. Open Subtitles إن اعتقدوا انك شرطي وعملك يدور حولهم فمن الأفضل ان تقنعهم انك مجرد محامي غير ضار يعمل على استئناف
    Hırsızlık birini karanlıkta yumruklamak kadar zararsız bir suç. Open Subtitles -سرقة السلع هي جريمة بلا ضحايا كمثل لكم شخص في الظلام
    ÖImek için memleketine dönen zararsız bir ihtiyar gibi görmüşler. Open Subtitles اعتقدوا أنه مجرد رجل عجوز غير مؤذي عاد إلى موطنه ليموت
    Çünkü zararsız bir kabadayıdan azılı bir kaykay kaçırıcısına dönüşmek üzeresin. Open Subtitles لانك الآن أنت غير مؤذي صعب ان ترهب برودجيكر
    O tamamen zararsız bir canlandırıcı. Uyuya kalma ihtimalini şansa bırakamazdık. Open Subtitles إنه سائل غير مؤذي إطلاقاً ، أردنا أن نستغلك في حال غفوت
    zararsız bir sansar, ama işin ücreti çok iyi. Open Subtitles هو جبان غير مؤذي,لكن عمليته ينتج منها الكثير من المال
    İki alette de işlem bittiğinde zararsız bir telefon rehberi yüklenmiş olacak. Open Subtitles الجهازين الآخرين سيملئان بمظهر غير مؤذي دليل الهاتف الذي حمّلناه هناك،
    Kumarı zararsız bir zaaf olarak görüyorlar. Ama uyuşturucu pis iş. Open Subtitles و الذى يعتبرونة رزيلة غير مؤذية لكن المخدرات عمل قذر
    Kumarı zararsız bir zaaf olarak görüyorlar. Ama uyuşturucu pis iş. Open Subtitles و الذي يعتبرونه رذيلة غير مؤذية لكن المخدرات عمل قذر
    Ölüm Havuzu zararsız bir oyundur. Open Subtitles لم أعلمكم بذلك,لأن رهان الموت هي مجرد لعبة غير مؤذية
    Duyarlı toplumların böyle şeylerin satılmasına nasıl göz yumabildiğine ve genç insanlara zararsız bir eğlence tarzı olarak bunun sunulmasına inanamıyorum. Open Subtitles لا أفهم كيف يمكن للشركات المسؤولة يمكن أن تغض الطرف عن هذا النوع من شيء يجري تسويقها للشباب كشكل من المرح غير مؤذية.
    Asıl önemli olan zararsız bir zevkle gerçek bir düşüncesizliğin arasındaki farkı bilmekte. Open Subtitles الشيء الأهم هو أن نعرف الفرق بين تاغفران على أمور غير ضارة و الأمور الطائشة الكبيرة
    ...kendi halinde zararsız bir şekilde duran bu gaz ve toz moleküllerini harekete geçirir. Open Subtitles واصطدم بسحابة من جزيئات غير ضارة
    Aklıma yakın zamanda reddettiği zararsız bir tedavi gelebilseydi. Open Subtitles لو أمكنني فقط التفكير بعلاج طبيّ غير مؤذٍ رفضته مؤخراً أنتَ محقّ
    Beni, onun sıradan, zararsız bir gazeteci olduğuna dair ikna etmiştin. Open Subtitles وأنت أقنعتنى أنه مجرد مراسل مترو غير ضار
    Bu zararsız bir suç. Open Subtitles إنّها جريـمة بلا ضحايا !
    Dedikodu... pek çok kadın için zararsız bir eğlencedir. Open Subtitles ،لمعظم ربات البيوت هو مجرد نوع ٍ مؤذي من الترفيه
    Bu esnada da zararsız bir okul kızı dünyanın en büyük silah tüccarı oldu. Open Subtitles ونحن نطارد "فيفيان فولكوف" لشهور هذا الوقت التى تحولت منه من غير مؤذيه لأحد أكبر تجار السلاح فى العالم
    İyi huylu ve zararsız bir kedi resminin nasıl ölüme yol açabilecek bir şey olduğunu ve önlemek için ne yapacağımı düşünmeye çalışırım. TED أحاول أن أفكر كيف يمكن لشيء حميد وغير ضار كصورة قطّة أن يؤدي للموت، وما يمكن فعله لمنع ذلك.
    Herhalde zararsız bir işkence olacaktır. Open Subtitles من المحتمل أنه فقط بعض التعذيب الغير مؤذي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more