| Sonra da; "Küçük zarflardan büyük paketlere ne bulsam yalarım!" demişsin. | Open Subtitles | وأنتِ قلتي، "ألعق كل شيء، من المظاريف الصغيرة إلى المطاريد الكبيرة". |
| Şimdi sıra geldi o kağıtları zarflardan çıkarmaya. | Open Subtitles | حان وقت إخراج تلك المظاريف |
| Şimdi sıra geldi o kağıtları zarflardan çıkarmaya. | Open Subtitles | حان وقت إخراج تلك المظاريف |
| Neden Valiye Laura'nın sana yolladığı zarflardan bahsetmedin? | Open Subtitles | لمَ لمْ تخبر المحافظة عن الأظرف التي كانت ترسل لك بواسطة (لورا هيلز)؟ |
| Elinde zarflardan biriyle Laura Hills. | Open Subtitles | -هذه (لورا هيلز) مع إحدى تلك الأظرف |