| Notlarını yükseltmek için zavallı çocuğu kullanıyorsun. | Open Subtitles | أنت تستغلين ذلك الفتى المسكين لتزدهرى فى المدرسة |
| Böylece o zavallı çocuğu yaptığın bütün iğrenç ve edepsiz şeyleri anlatabilirsin. | Open Subtitles | وبهذه الطريقة تستطيع أن تخبرني عن كل الأشياء المقرفة التي فعلتَها لذلك الفتى المسكين. |
| Işığı açıyorum ve zavallı çocuğu sarsarak uyandırıyorum çünkü bu, biliyorum ki yara bandını çıkarmak gibi, bu işi çabucak bitirmek daha iyidir. | TED | أنرت الغرفة وحركت الطفل المسكين لأوقظه، لأني أعلم بأن الأمر كخلع السن، من الأفضل الانتهاء من الأمر بسرعة. |
| zavallı çocuğu sıkboğaz etme. | Open Subtitles | دعنا لا نربك صديقنا العزيز |
| Saçını ilk önce taramış sonra da zavallı çocuğu öldürmüş. | Open Subtitles | رش بعض الزيت على شعرها و بعدها قام بقتل الفتاة المسكينة |
| Tek amaçları bu zavallı çocuğu biraz olsun rahatlatmak olmasına rağmen neden yollarını kesmeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | كيف تتدخلين بينما الشيء الوحيد كل شخص يحاول فعله هو اعطاء ذلك الولد المسكين القليل من التعزية و التخفيف ؟ |
| Tüneldeki şu zavallı çocuğu düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أفرك بشأن ذلك الصبي المسكين بالأنفاق |
| Şantaj yapan adam üzerine yoğunlaşırsanız insanlar o zavallı çocuğu göz ardı ederler, siz de daha az suçlu görünürsünüz. | Open Subtitles | وتعتقد أنك إذا اختبأت خلف ذلك المبتز فلن يفكر أحد بذلك الفتى المسكين وستبدو أنت أقل ذنباً |
| Tüneldeki şu zavallı çocuğu düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أفكر بشأن ذلك الفتى المسكين هناك في النفق. |
| zavallı çocuğu vuran kişiyi polis yakalayana kadar artık gece yarısı koşuları yok. | Open Subtitles | ممنوع الركض أثناء منتصف الليل حتى تقبض الشرطة على أيًا كان من أطلق النار على هذا الفتى المسكين |
| Seni açıkgöz orospu. zavallı çocuğu oyuna getirdin. | Open Subtitles | لقد نصبتِ الفخ، خدعتِ ذلك الفتى المسكين |
| Eğer o zavallı çocuğu intihara sürükleyecek bir şey söylediğini öğrenirsem hayatımı senin bu kampüse bir daha adım atmadığından emin olmak için çalışmaya adayacağım. | Open Subtitles | إذا عرفتُ أنكَ قلتَ أو فعلتَ أي شيء دفع هذا الفتى المسكين إلى حافة الإنتحار سأجعل عمل حياتي أن لا تضع رِجلكَ في هذا الحرم مرة أخرى |
| Havaya geri dönmek çaresizdir, zavallı çocuğu. | Open Subtitles | الفتى المسكين يتوق للعودة إلى الطيران |
| zavallı çocuğu rahat bırak! | Open Subtitles | ألا تركتي الطفل المسكين وشـأنه؟ |
| Bu zavallı çocuğu kurtarmak istedim. Hugz'un onu Kevin'in onu tanıyabileceğini sandım. | Open Subtitles | لقد أردت أن أحاول إنقاذ هذا الطفل المسكين أعتقد (هاغز) .. |
| Ama gerçek şu ki zavallı çocuğu her yere sürüklemek yazları New York'da, sonra çocuğu buraya bırakıp Avrupa'ya gitmesi çocuk için iyi değil. | Open Subtitles | لكن الحقيقة هي... بإنها قامت بسحب ذلك الطفل المسكين لجميع أنحاء العالم خلال الصيف في (نيويورك) |
| zavallı çocuğu sıkboğaz etme. | Open Subtitles | دعنا لا نربك صديقنا العزيز |
| zavallı çocuğu besle! | Open Subtitles | - أطعم الفتاة المسكينة ! |
| zavallı çocuğu besle! | Open Subtitles | - أطعم الفتاة المسكينة ! |
| Şimdi de o zavallı çocuğu arkadaşının önünde utandıracak mısın? | Open Subtitles | والآن ستحرجين الولد المسكين أمام أصدقائه؟ |
| O zavallı çocuğu bizim apartmanda mı öldürmüşler? | Open Subtitles | قتلى ذلك الصبي المسكين داخل مبنانا ؟ |