| Her erkeğin bir zayıf yanı vardır, Billy, ve ben onunkini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | كل رجل لديه نقطة ضعف وأريد أن أعلم نقطة ضعفه |
| Unutma, ışık onun zayıf yanı. Gün ışığında yaşayamaz. Lütfen bul beni. | Open Subtitles | تذكّر، نقطة ضعفه الضوء لا يمكن تحمّل وهج الشمس |
| O çocuğun gururu ve kendini ispatlama inadı her zaman en zayıf yanı oldu. | Open Subtitles | وهذه نقطة ضعفه كما كان والده. |
| Nygma'yı yönlendiren şey ayrıca onun zayıf yanı. | Open Subtitles | (الشيء الذي يدفع (نيغما هو أيضاً نقطة ضعفه سيأتي إلى هنا |
| Alistair'ın zayıf yanı hep kibri olmuştur. | Open Subtitles | لطالما كان كبرياء (أليستر) نقطة ضعفه. |