| Sizden önce buraya silahlar, savaş stratejileri ya da rakibinin zayıflıklarını arayan pek çok insan geldi. | Open Subtitles | العديد من الناس قبلك جائوا هنا باحثون عن أسلحة أو نقاط ضعف أو إستراتيجيات |
| Sizden önce buraya silahlar, savaş stratejileri ya da rakibinin zayıflıklarını arayan pek çok insan geldi. | Open Subtitles | العديد من الناس قبلك جائوا هنا باحثون عن أسلحة أو نقاط ضعف أو إستراتيجيات |
| Belki de canavarın zayıflıklarını öğrenmeye çalışıyorsundur. | Open Subtitles | ربّما تريدين معرفةَ نقاط ضعف الوحش و حسب. |
| Djilar iblislere yeterince yaklaşıp onların zayıflıklarını... bulmanda yardımcı olur. | Open Subtitles | الجيلار.. سيساعدك في الاقتراب كفاية من الشياطين لاكتشاف نقاط ضعفهم |
| Efendilerin en büyük gücü, zayıflıklarını gizlemeleridir. | Open Subtitles | اعظم قوة لدى الاسياد هي كذلك اشد نقاط ضعفهم |
| zayıflıklarını belirler... ve orayı lanet bir yara gibi didikler. | Open Subtitles | انهم سوف اكتشاف نقاط الضعف الخاصة بك وأنها سوف تأخذ عليهم وكأنه فاسق داعر. |
| Ama beni yenmeye çalışma, çünkü ben seni test ettim ve zayıflıklarını biliyorum. | Open Subtitles | ولكن لا تحاولي أن تهزميني ,لقد كنت أختبرك وأنا أعرف كل نقاط ضعفك |
| Gerçekten güçlü olan insan zayıflıklarını yenmekten korkmaz. | Open Subtitles | حقا الرجل القوي لا يخاف حتي يتخلص من نقاط ضعفه |
| Bunu bulduğunda ruhun zayıflıklarını çözmeye başlayabilirsin. | Open Subtitles | حالما يكون لديك ذلك، فإنّك تبدأ بمعرفة نقاط ضعف الروح. |
| Dostlarının zayıflıklarını bilmek güçlü bir yanının olması anlamına gelmez mi? | Open Subtitles | دومًا ما يكون من القوة أن تعرف نقاط ضعف حُلفائكَ، أليس كذلك؟ |
| Düşmanının zayıflıklarını bilmek kadar kendi zayıflıklarını bilmek de önemli. | Open Subtitles | بينما أنّ من المُهم أن تعرف نقاط ضعف عدوّك، فإنّ من المُهم أن تعرف نقاط ضعفك. |
| Evet, birbirimizin zayıflıklarını öğrenmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | . يحاول كلا منا إستخراج نقاط ضعف الآخر |
| Bilmemizi istemeyecekleri şeylerini. zayıflıklarını, zaaflarını ve bunu gibi şeyleri. | Open Subtitles | اشياء لايريدوننا ان نعلم بها ... نقاط ضعف |
| Herkesin zayıflıklarını bulup kendimizi yok etmemizi sağlıyor. | Open Subtitles | تنتظر نقاط ضعف الجميع ثم ندمر أنفسنا |
| Hayatlarıyla ilgili, fikirleriyle ilgili en ufak zayıflıklarını bulduğumuz an onları yok ederiz. | Open Subtitles | كل شيء عن حياتهم وأفكارهم وإذا وجدنا نقاط ضعفهم يمكننا استغلالها |
| Ancak onlar da kendilerini yükseltir, zayıflıklarını düzeltir ve bizi yenerlerdi. | Open Subtitles | . لكنهم قاموا بترقية أنفسهم و عالجوا نقاط ضعفهم ليهزمونا بعد ذلك |
| Amacım, zayıflıklarını onlardan önce ortaya çıkarmak. | Open Subtitles | هدفي هو البحث عن نقاط ضعفهم قبل أن يبحثوا عن نقاط ضعفنا |
| Eminim savunmasını güçlendirmek ve zayıflıklarını düzeltmek için elinden gelen her şeyi yapmıştır. | Open Subtitles | بالتأكيد، لقد فعل كل ما في وسعه لتعزيز دفاعاته وتقويم نقاط الضعف |
| zayıflıklarını bul ve acımasızca sömür. | Open Subtitles | اعثري على نقاط الضعف, واستغليها بشراسة |
| zayıflıklarını kullanır, korkularını. Sadece kötüler kurtulur. | Open Subtitles | يستخدم نقاط ضعفك ومخاوفك والخبيث هو الذي يعيش |
| Ama bu zayıflıklarını onu milletin önünde küçük düşürmek için kullanırsan, senin için çalışmayı bırakırım. | Open Subtitles | لكن لو استخدمت نقاط ضعفه لإذلاله امام العامّة سأتوقّف عن العمل لديك |
| Ona saldırmayı. Rakibin zayıflıklarını kullanmayı bilmeyi. | Open Subtitles | هاجمه و لاحظ نقاط ضعفه |
| Güvenini kazan. zayıflıklarını öğren. | Open Subtitles | إكسب ثقتها، وحاول معرفة نقاط ضعفها. |