| Ama bir köylünün damak zevkine zehir gibi gelebilir. | Open Subtitles | , بالرغم من هذه المحنة . هذا يكون مذاقة مثل السم بالنسبة إلى الفلاح |
| Tam da kalbi durduran ve belirlenemeyen zehir gibi. | Open Subtitles | مثل السم الذي لا يُمكن إكتشافه تقريباً الذي يُوقف القلب. |
| Elime doğru elini uzattı ama ben çekildim ve sonra kafiye dudaklarımdan dökülüverdi bir zehir gibi. | Open Subtitles | ومن ثم قلت لها مثل السم |
| Ölülerin dumanları havada zehir gibi yayıldı. | Open Subtitles | رائحة الموت تفوح في الهواء كالسم |
| Kötü şans... ..zehir gibi. | Open Subtitles | أنا أجلب الحظ السئ أو أنني سماً |
| Çünkü ışık cinlerine zehir gibi birşey. | Open Subtitles | لأن الجن الشياطين مثل السم |
| zehir gibi yayıldı bütün tutulmaya! | Open Subtitles | .. انتشر مثل السم .. الكسوف الكلي! |
| Dışarıda hava çıkıyor. zehir gibi... | Open Subtitles | الهواء هنا يصبح ...مثل السم |
| Bir zehir gibi. | Open Subtitles | مثل السم. |
| Bu şeyler içini kemiriyor, zehir gibi seni tüketiyor. | Open Subtitles | هذا الأمر يأكلك من الداخل، كالسم. |
| - Doğruyu zehir gibi kullanıyorsunuz! | Open Subtitles | - أن تستغل الحق كالسم. |
| Sanki zehir gibi. | Open Subtitles | أنه كالسم |
| ..zehir gibi. | Open Subtitles | أو أنني سماً |