| CA: Hayır. Bu çok zekiceydi, çok zekice. | TED | كريس: لا. قد كان ذلك ذكياً بخبث، ذكي بخبث. |
| zekiceydi, tabii her ne kadar erkek cinsel organına kan gitmemesini örtmede modası geçmiş bir söylem olsa da. | Open Subtitles | أوه, وصف رائع و ذكي و إن كان قديما لعدم وصول كمية مناسبة للعضو الذكري |
| Evet, ama onu bilmek de çok zekiceydi aslında. | Open Subtitles | أجل لكن كان ذكياً جداً في الموضوع ليكون محقاً فيه |
| Çok zekiceydi. Adamım, seni cidden özlemişim. | Open Subtitles | هذا ذكاء كبير، يا رجل، لقد اشتقت لك حقاً |
| İşin aslı şu ki bence yaptığın zekiceydi. | Open Subtitles | الحقيقة، أعتقد أنّ ما فعلته كان تصرفًا ذكيًا |
| Baba ters psikoloji kullanman çok zekiceydi! | Open Subtitles | أبي كان هذا عبقريا أن تستعمل علم النفس العكسي |
| Nereye gittiğini söylemesini önlemek senin için bile fazla zekiceydi. | Open Subtitles | هذا كان ذكي جداً حتى منك بعدم السماح لها بإخبارك بمكان تواجدها |
| Zihinsel sorunları olduğu bilinen bir adama tuzak kurmak çok zekiceydi. | Open Subtitles | توريط رجل بمشكلة عقلية معروفة أمر ذكي |
| Yaptığın zekiceydi benim nişanlım demen. | Open Subtitles | ذكي مافعلته سابقاً القول بأنها خطيبتي |
| O sirin ve masum kadin numaralarin cok zekiceydi. | Open Subtitles | الفعل حلوة وبريئة تقومون به... هو ذكي جدا. |
| Evet , evet. Çok zekiceydi. | Open Subtitles | نعم، نعم، نعم ذكي جدا |
| "... telefonunda hızlı aramaya... " "... polisi koymanda zekiceydi. " | Open Subtitles | وكان تصرفاً ذكياً أنك وضعت جوالك على قائمة الاتصال السريع للاتصال بالشرطة |
| Biraz saldırgandı eminim ama kabul etmelisin ki oldukça da zekiceydi. | Open Subtitles | اقصد، لقد كان مسيء، بكل تأكيد لكن يجب الإعتراف لقد كان ذكياً جداً |
| Adama söylediklerin çok zekiceydi. | Open Subtitles | ما قلته لذلك الرجل كان ذكياً حقاً |
| Doktordan af dilemek çok zekiceydi. | Open Subtitles | كان ذكاء كبير منك أن تطلب المغفره من الطبيب |
| Elena'nın suçlanmayacağını garantilemen zekiceydi. | Open Subtitles | كان ذكاء منك لضمان ايلينا ليس مسؤولا عن ذلك |
| Kar kullanması zekiceydi. | Open Subtitles | كان ذكاء منه وضع الثلج على الكاحل. |
| Çok zekiceydi. Hem bir general hem bir milyoner olmak. | Open Subtitles | و كان ذكيًا ليصبح جنرالًا ومليونيرًا |
| Çok zekiceydi. | Open Subtitles | كان ذلك عبقريا أنت قتلتها، |
| Tabanca zekice değil. Colbert'ı öldürüş biçimin daha zekiceydi. | Open Subtitles | استخدام المسدس ليس أمرا ذكيا طريقتك في قتل كولبيرت كانت اذكي كثيرا |
| - Hayır, bu Kaliforniya. Sağol. Kızın telefonunu alış biçimin çok zekiceydi. | Open Subtitles | أشكرك بالمناسبة، الطريقة التي أخذت بها رقم الفتاة كانت ماكرة |
| Eğer yaptıysan, hakkını vermeliyim ki gerçekten zekiceydi. | Open Subtitles | إذا كنتَ قد فعلت فعليّ أن أعترف فقد كان الأمر ذكيّاً |
| Kabul etmeliyim ki CIA'in zaten kırmış olduğunu bildiğiniz bir şifre kodunu kullanmanız zekiceydi. | Open Subtitles | يجب أن أعترف ، كان من الذكاء إستخدام تشفير تعرفون مسبقا إن المخابرات الأمريكية قامت بحلّه |