| Gencim, zenginim, sağlıklıyım üstelik yakışıklıyım. | Open Subtitles | انا شاب , انا غني , انا بصحه جيده وانا وسيم , وسيم جداً |
| Ben zaten zenginim, ama heyecanı seviyorum. Sen de bu konuda iyisin. | Open Subtitles | أنا غني الآن، لكني أبحث عن الإثارة، وهذا الشئ الوحيد الذي تبرع فيه، الإثارة. |
| Çok neşeliyim, zenginim ve hep başım dertte. | Open Subtitles | إنني مرح جداً، غني و واقع دوماً في المشاكل |
| - Yeterince zenginim. Ben sadece kendi tersanemi istiyorum. Küçük kaygan şeyler. | Open Subtitles | انا ثري بما فيه الكفايه انا فقط اريد ان اتحكم في سفني |
| Paramın satın alabileceği insanların değerini bilmeye yetecek kadar zenginim. | Open Subtitles | انا امرأة غنية كفاية لأقدر الرجال ومالي يستطيع شراء اي شيئ ذهبت للتحدث مع الروجو |
| zenginim, yeni Hollywood soytarılarından daha zengin. | Open Subtitles | إني ثرية. أنا أغنى من كل نفايات هوليود الجديدة. |
| Bu arada ben çok zenginim. Bu hayatınızda iyi hissetmenize sebep oluyo. | Open Subtitles | انا غنى جدا بالمناسبة انا اعرف ان هذا سيجعلك مرتاحة في حياتك |
| zenginim, ama 20. yüz yıla ait özlediğim şeyleri alamıyorum. | Open Subtitles | أنا غني ، و لكن لا يمكنني شراء الأشياء التي أفتقدها من القرن العشرين |
| Ben zenginim. Herşeyi dene. Ödeyeceğim. | Open Subtitles | انا غني ، جرب كل شيء ، سوف ادفع ماذا عن الزرع ؟ |
| zenginim... sanırım zenginsen, çok sey yapmak zorunda degilsin. | Open Subtitles | أنا غني أعتقد أنه لا يجب علي فعل الكثير من الأشياء إذا كنت غني |
| Sana bakması için birilerine ihtiyacın olduğunu herkes biliyor. Şimdi zenginim. | Open Subtitles | حسناً ، الجميع يعلم أنّك تحتاجين أحداً يهتمّ بكِ ، و أنا غني الآن |
| Çünkü ben zenginim ve eğer o adam hayatta olsaydı benim havuz evimde yaşıyor ve ben ona çimlerimi biçmesi için yılda $200,000 ödüyor olmam gerekirdi. | Open Subtitles | لأنني غني ، واذا كان حيّاً سوف يعيش في بيتي وسوف أضطر أن أدفع 200 ألف دولا في السنة لقص عشبي |
| Sorun şu. Düzgün bir aile eğitimi almadım ve çok zenginim. | Open Subtitles | هنا تكمن المشكلة أنا غير متربي كما ينبغي ، وانا غني جدا |
| - Yeterince zenginim. Ben sadece kendi tersanemi istiyorum. | Open Subtitles | انا ثري بما فيه الكفايه انا فقط اريد ان اتحكم في سفني |
| Parmak arası sandalet fabrikam sayesinde çok zenginim. | Open Subtitles | أنا ثري جداً بفضل معلّمي لصناعة الصنادل المكشوفة |
| Yaşasın! Ben de bir tür zenginim! İstediğim her şeyi kiralayabilirim! | Open Subtitles | أنا ثري نوعاً ما، يمكنني استئجار أيّ شيء أريده |
| Paramın satın alabileceği insanların değerini bilmeye yetecek kadar zenginim. | Open Subtitles | انا امرأة غنية كفاية لأقدر الرجال ومالي يستطيع شراء اي شيئ |
| Gerçek manada zengin demiyorum. Otobüs şoförüne kıyasla zenginim. | Open Subtitles | انا لا اقصد ان اكون غنية بالمعنى الحرفي.انا اعني غنية مقارنة" بسائق الحافلة |
| "O kadar zenginim ki ikinci bir havuz yaptırdım çünkü ilkinin varlığını unutmuşum." der gibi. | Open Subtitles | كأننى أقول "أنا ثرية جداً لدرجة أننى بنيت حوض سباحة آخر، لأننى نسيت أننى لدى واحد بالفعل" |
| Yakışıklı ve zenginim, ve daha da ötesi, sizi seviyorum. | Open Subtitles | ايتها الاميرة. انا غنى و وسيم.. واحبك كثيراً. |
| zenginim, yakışıklıyım sevmeye yetenekliyim ve en önemlisi nasıl parti yapılır, biliyorum. | Open Subtitles | أنا ثريّ, وسيم وعاشق موهوب والأهمّ, أنيّ أعلم |
| Bir milyar dolar kadar para kazandım, zenginim, zenginim, zenginim. | Open Subtitles | جنيتُ ثورة تُدّر بميليون دولار. غنيّ، غنيّ، غنيّ. |
| Ama şimdi başkan oldum... ve çok zenginim. | Open Subtitles | لكـن الآن أنـا الرئيس ! و أنـا فـاحش الثراء |
| Fazlası gerekirse, iste. Ben çok zenginim. | Open Subtitles | إذا كنتي تَحتاجى أكثرَ،اطلبى منى أَنا غنيه جداً |
| Size güzel de fiyat verirdim çünkü çok zenginim. - Öyle demedi. | Open Subtitles | كما أنني سأدفع لكما مبلغاً ممتازاً كثمن ٍ لها لأنني ثريٌ جداً |
| Çok zenginim gökkuşağından parmaklarım var! | Open Subtitles | أنا ثريٌّ جداً، أملكُ أصابع من قوسِ قزحٍ. |