| Öyleyse zengin olmanın cezası da bir zenginle yaşamak olacaktır. | Open Subtitles | إذاً أفترض أن عقوبة الغنى هي أن تعيش مع الأغنياء |
| İlk Underachievement Ödülleri için en başarılı olması ve zenginle evlemesi gerekeni... | Open Subtitles | أول جائزة للإنجاز التحتاني لأكثر الناجحين في تزوج الأغنياء |
| zenginle fakiri birbirinden ayırıp ruhları yeniden dirilmeye yolluyor. | Open Subtitles | و يميز الغني من الفقير و يعيد الأرواح في تناسخ جديد |
| Yedi yıldır zenginle fakir arasındaki uçurumun büyüdüğünü gördük. | Open Subtitles | ...وان فرصنا متساوية وقد زادت الفجوة بين الغني والفقير في السبع سنوات الماضية |
| Ya da bir zenginle evlenerek. | Open Subtitles | أو الزواج برجل غنيّ |
| Ya da bir zenginle evlenerek. | Open Subtitles | أو الزواج برجل غنيّ |
| Fakire vermek için zenginle savaşıyoruz. | Open Subtitles | إننا نقاتل الأغنياء لنعطي الفقراء. |
| Ben şeytanı, zenginle fakir büyükle küçük, efendi ile uşak yönetenle yönetilen arasındaki o kokuşmuş ayrımı kovaladım. | Open Subtitles | بالتمييز الفاسد بين الغني والفقير، العظيم والضئيل السيد والخادم، -الحاكم والمحكومين .. |
| Ben şeytanı, zenginle fakir büyükle küçük, efendi ile uşak yönetenle yönetilen arasındaki o kokuşmuş ayrımı kovaladım. | Open Subtitles | بالتمييز الفاسد بين الغني والفقير، العظيم والضئيل السيد والخادم، -الحاكم والمحكومين .. |