"zincirle" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالسلاسل
        
    • بسلسلة
        
    • السلسلة
        
    • أغلال
        
    • والسلاسل
        
    Eminim ki geri gömmeyi ya da asite atmayı ya da zincirle bağlayıp göle fırlatmayı düşünmüşsündür. Open Subtitles أنا متأكدة انك فكرت بإعادة دفنها أو تذويبها بالحمض او لفها بالسلاسل الثقيلة و رميها في بحيرة
    Köleler denize atıldıklarında birbirlerine zincirle bağlıymış. Open Subtitles العبيد كانوا قد قذفوا في البحر ... وكانوا جميعهم مسلسلون بالسلاسل سوية ...
    Yürürken kemerinden bir zincirle banka defterini sarkıtmalısın. Open Subtitles يجب أن تسير ودفتر شيكاتك معلق بسلسلة على حزامك
    Kapı içeriden zincirle kilitli hâldeymiş. Open Subtitles ‫التي تم اغلاقها ‫من الداخل بسلسلة الأمان
    zincirle kendimizi güvende hissettik. Open Subtitles لقد شعرنا أكثر أماناً،عندما حصلت على السلسلة.
    Ama bakıyorum da sabah size zincirle gelmiş. Open Subtitles -على الرغم أنني أراك في أغلال .
    Boynumda zincirle üç yıl geçirdim ve bana kestiriyormuş gibi geldi. Open Subtitles لقد سجنت لثلاثة سنوات والسلاسل حول قدمي وكانت كأني نمت غفوة.
    İçeri girdiklerinde kapıyı dışarıdan zincirle bağlayacağız. Open Subtitles سنقفل الأبواب بالسلاسل من الخارج،
    Çantanı zincirle bağla. Open Subtitles . إربط حقيبتك بالسلاسل
    zincirle bağladım. Open Subtitles وقيدته بالسلاسل ايضا
    zincirle kilitlemiş... Open Subtitles لقد أغلقتها بالسلاسل
    Anneni bodruma zincirle. Open Subtitles قيدي أمك بالسلاسل في القبو.
    zincirle birbirlerine bağlıydılar. Open Subtitles كانوا جميعاً مقيدين بسلسلة حديدية واحدة
    Bazı şeyleri hatırlayamıyorsanız onları bir zincirle boynunuza asmanız iyi olur. Open Subtitles تعلمين، لو أنكِ حقاً لا تمتلكين القدرة على تذكر الأشياء... فيجب عليك وضعها بسلسلة على عنقك.
    Arka sokağa zincirle bağlarız. Evsizleri korkutup kaçırırız. Open Subtitles - نربطه بسلسلة في الخارج ونخيف به المتشرد
    Beni telle as altın zincirle değil, piskoposlar gibi. Open Subtitles وليس بسلسلة من الذهب كالأساقفة
    zincirle kilit varken kapıyı biraz zor kırarlar. Open Subtitles وهذا لا يكفي لعبورهم له.. ليس بتلك السلسلة ولا بذاك القفل
    O pis ağzından tek bir ses çıkarsa, arkadaşının kafasını bu zincirle yerinden sökerim. Open Subtitles وداعاً أي صوت تصدرينه من فمك العاهر القذر سوف أنزع رأسها بهذه السلسلة
    Şimdi, eğer üstümüze bakarsan... yüksek derecede yıpratıcı asitle dolu bir kazan göreceksin, ve şuan yerinde bu zincirle tutuluyor. Open Subtitles الآن إذا كنت تنظر فوقنا سترى مرجل من حمض ضار للغاية والذي مثبت في مكانه بهذه السلسلة
    Ama bakıyorum da sabah size zincirle gelmiş. Open Subtitles -على الرغم أنني أراك في أغلال .
    Er MacDonald'ın denizin dibinde göğsünde zincirle bulunması kadar. Open Subtitles ولكن لا ننسى أن البحار ماكدونالد غرق في البحر والسلاسل حوله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more