"zincirlerle" - Translation from Turkish to Arabic

• بالسلاسل
• القيود
• أطرافك

Aslında, o kadar asi bir çocuktu ki Odin onu toprağın derinliklerinde zincirlerle bağladı.
حقيقة لوكي كان كالطفل المنفلت مما جعل أودين في النهايه يقيده بالسلاسل في باطن الأرض

Beni tekmelediler, zincirlerle vurdular. Ne yaptıklarına bir bakın.
ركلوني, ضربوني بالسلاسل إنظروا ماذا فعلوا بي

O zincirlerle uğraşmamalıydın.
كان لا بد أن تترك القيود كما هي

Bu zincirlerle boğulmama izin verme.
لا تتركني لأغرق في هذه القيود

Oturduğunda, giysin zemine zincirlerle bağlanacak.
بمجرّد جلوسك أطرافك الأربعة ستربط بسطح السيّارة

En büyük zaferinizi alelacele kutlamaya çalıştığınız York'a dönecek ve burada, Majesteleri'ne ve onun krallığına karşı işlediğiniz büyük günahların cezasını zincirlerle asılarak ödeyeceksiniz.
سيتم إرجاعك إلى يورك حيث كنت تتمتع بمعظم انتصارتك وهناك سيتم شنقك بالسلاسل كعقوبة

Belki sevgilin ve diğer arkadaşları buraya zincirlerle bağlı halde oturduğunda anlarsın çünkü öyle olacak.
ربما سوف تفهمه عندما عشيقتك والاخرين يقيدون بالسلاسل بجانبي لانهم سوف يكونون

Beni zincirlerle Amerika'ya geri götüren.
تعيدني إلى أمريكا بالسلاسل ظاهرياً..

zincirlerle tutsan dahi.
ليس عندما تبقيهم مقيدين بالسلاسل

Sonrasında insanlar kanlı zincirlerle bağlandı, esir alındı, yakıldı.
بعدها قبضوا على رجالنا وكبلوهم بالسلاسل

Burada o piçin babanı zincirlerle kırbaçlandığını söylüyor.
يقولون بأن الأوغاد قد جلدوه بالسلاسل

Kontrol odası da zincirlerle kilitlenmiş.
التي هي مغلقة بالسلاسل

zincirlerle bile.
ولا حتى بالسلاسل

- O zincirlerle çok seksi duruyorsun.
ليست القيود رائعة هكذا،

İnsanlar özgürlüklerine zincirlerle kavuşuyor.
الرجال يعيشون لكسر القيود

Oturduğunda, giysin zemine zincirlerle bağlanacak.
حالما تجلس ستكون أطرافك الأربعة بجهة الأرض