| Ben hala terzi olarak zindanımda yaşarken, büyük bir yıldız olduğunda, beni unutma diye. | Open Subtitles | فقط لاتنسيني عندما تصبحين نجمة كبيرة وسأكون لا ازال عالقة في زنزانتي للخياطة |
| O zaman zindanımda bir seans al da tersini ispatlayayım. | Open Subtitles | إذاً ربما تحتاج إلى جلسة في زنزانتي حتى يمكنني عرض الأمر من ناحية مختلفة لك |
| Benim zindanımda gizlilik önemlidir. | Open Subtitles | بالتأكيد ، للخصوصية أهمية قصوى في زنزانتي |
| Ben de öyle. Kendisi şu an zindanımda. | Open Subtitles | وأنا أيضاً , إنه في زنزانتي |
| Senin yerin zindanımda her zaman hazır, Lafayette. | Open Subtitles | (دائماً سيكون هناك مكان خاص في زنزانتي من أجلك يا (لافييت |
| zindanımda yapacak çok şeyim var. | Open Subtitles | لدي الكثير لأفعله في زنزانتي |
| - zindanımda tutukluydu. - Onu serbest mi bıraktın? | Open Subtitles | كانت سجينة في زنزانتي - وأطلقت سراحها؟ |
| - Yanımda. zindanımda. | Open Subtitles | في زنزانتي |