| Hesap etmek, korkmak, benzi sararmak şiir yazmak yerine, ziyaretlere gitmek dilekçeler yazıp, kendini sunmak mı? | Open Subtitles | وأن أخاف من أكون رخيصا؟ وأن أفضل الزيارات الاجتماعية على الشعر؟ وأن أكتب أبيات الرضى وأقدَّمُ على رؤوس الأشهاد؟ |
| Bu ziyaretlere devam edersen hakkında şikâyette bulunmam gerekecek. | Open Subtitles | إذا واصلتَ هذه الزيارات فسوف أبدأ بتوجيه إتّهامات لكَ |
| İstediğim zaman saçma sapan ziyaretlere son verebilmek. | Open Subtitles | إنهاء الزيارات ذات الكلام الفارغ عندما أريد ذلك |
| Ben, ziyaretlere inanmıyorum dedim. | Open Subtitles | لقد قلت أنّني لا أؤمن بالزيارات الفضائية. |
| Dünya dışı ziyaretlere inanmıyorum. | Open Subtitles | -أنا لا أؤمن بالزيارات الفضائية . |
| Biliyorsun bu düzenlenen ziyaretlere fazla zaman ayırmıyorlar. | Open Subtitles | أنت تعرِف بأن هؤلاء النّاس لا يتركون شيئاً لهذهِ الزّيارات المُنتظمة |
| Bak, ziyaretlere kıymet vermediğimden değil ama senin Asgard'ları kalkanın dışında tutmanın yollarını araman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | إستمع إلي ، ليس الأمر أننى لا أقدر الزيارات و لكن ألا ينبغي لك أن تحاول معرفة طريقة لمنع الأسجارد من إختراق الدرع مرة أخرى؟ |
| ziyaretlere gidip akşam yemeği yiyeceğim. | Open Subtitles | أقضي وقتي في الزيارات وولائم العشاء |
| - Bu ziyaretlere son vermelisin. | Open Subtitles | عليك إيقاف هذة الزيارات |
| Walter, dünya dışı ziyaretlere inanmıyor. | Open Subtitles | (والتر) لا يؤمن بالزيارات الفضائية. |
| Başka kim olacak, dostum? Biliyorsun bu düzenlenen ziyaretlere fazla zaman ayırmıyorlar. | Open Subtitles | أنت تعرِف بأن هؤلاء النّاس لا يتركون شيئاً لهذهِ الزّيارات المُنتظمة |