| Öğretmenliğin en Zor kısmı onlarla arkadaş olmadan arkadaş gibi davranmaktır. | Open Subtitles | الجزء الصعب في التعليم أن تكوني لطيفة دون أن تكوني صديقة |
| Ama Zor kısmı dönmeyi sürdürmektir. | TED | لكن الجزء الصعب هو المحافظة على الدوران |
| İşin Zor kısmı ilaç tedavisi almadan bunu böyle devam ettirmek. | Open Subtitles | الجزء الصعب هو أنه يجب أن أبقي حالتي في مرحلة لا تحتاج لدواء |
| İşin Zor kısmı ise siyahi oyu bölmenin tek yolu vardır. | Open Subtitles | .وهنا سيأتي الجزء الأصعب تقسيم أصوات السّود هو ما سيُرجّح فرصنا |
| Haberi çocuklara vermenin en Zor kısmı da hallolmuş olacak. | Open Subtitles | و أصعب جزء إيصال الخبر إلى الطلاب سيكون أمرا منتهيا |
| Şimdi işin Zor kısmı. | Open Subtitles | هذا كفيل بحل المشكله رقم واحد الآن الجزء الصعب |
| Ayrıca babamın kalbini kazandın bile, ve işin Zor kısmı da buydu. | Open Subtitles | بجانب انك بالفعل نجحت فى الحصول على موافقة ابى, وهذا هو الجزء الصعب. |
| Ayrıca babamın kalbini kazandın bile, ve işin Zor kısmı da buydu. | Open Subtitles | بجانب انك بالفعل نجحت فى الحصول على موافقة ابى, وهذا هو الجزء الصعب. |
| Zor kısmı henüz geçmedik sanırım. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد اننا وصلنا إلى الجزء الصعب حتى الان. |
| Bu işin Zor kısmı, baylar. Sizin çaydanlıklarla yapılamaz! | Open Subtitles | هذا هو الجزء الصعب أيها السادة ثم ستتعودون عليها بسهولة |
| Bak, endişelenmiş gibi gözükme. Zor kısmı çoktan bitti. | Open Subtitles | لاتكن كثير القلق,لقد أنتهينا من الجزء الصعب |
| Bak, endişelenmiş gibi gözükme. Zor kısmı çoktan bitti. | Open Subtitles | لاتكن كثير القلق,لقد أنتهينا من الجزء الصعب |
| Geliştirmesi kolay oldu ama Zor kısmı isim bulmaktı. | Open Subtitles | الجزء العلمي كان سهلاً، لكن الآن الجزء الصعب هو ابتكار الاسم |
| Zor kısmı bitti. Her an doğurabilirsin. | Open Subtitles | الجزء الصعب عدا يمكنكِ أن تلدي في أي وقت |
| Ve işte asıl zor kısmı: O söylediğim şeyleri gerçekten yapmak. | Open Subtitles | وإليك الجزء الصعب في الحقيقة يجب أن تنفذي ما تسمعينه |
| Bir çok kadının sadece çocukları var ve dediklerine göre onların hareketlenmesinin en Zor kısmı çocuklarından ayrı kalmaları. | TED | العديد من النساء متزوجات و لديهن أطفال، ويقولن أن الجزء الأصعب فى عملهم هو أنهن بعيدات عن أطفالهن. |
| Yaparız Walter, Zor kısmı atlattık. | Open Subtitles | لقد فعلناها من قبل الجزء الأصعب قد تعديناه,يجب علينا الآن أن نتماسك فحسب |
| "Bazen en Zor kısmı oluruna bırakmak değil yeniden başlamayı öğrenmektir." | Open Subtitles | أحيانا أصعب جزء ليس التخلي لكن هو تعلم البدء من جديد |
| Dolayısıyla şimdi etiketlemenin en Zor kısmı, etiketi yerleştirdikten sonra aylarca süren bekleyiş. | TED | ذلك أصعب جزء من علامات، الآن ، هو بعد أن قمت بوضع علامة على، عليك أن تنتظر، أشهر. |
| Benim için en Zor kısmı ne biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم ما اصعب جزء بالنسبة لي ؟ |
| Özellikle de işin Zor kısmı sen yapmak zorunda kalmamışsan. | Open Subtitles | خاصةً عندما لا تضطر للقيام بالجزء الصعب من المهمة بنفسك |
| Ve şimdi Zor kısmı başlıyor: Şüpheliyi yakalamak. | Open Subtitles | والان للجزء الاصعب البحث عن المشتبة فية |
| Bütün bunların en Zor kısmı bu. | Open Subtitles | هذه أصعب جزئية في هذا الموضوع برمته |
| Buhar hortumuyla onu da temizledik. En Zor kısmı boyamasıydı. | Open Subtitles | لكن عالجناه بخرطوم البخار، ونظفناه لك. أصعب شيء كان الطلاء. |
| Bunların en Zor kısmı depoya geri döndüğünde patrona neden geç geldiğini açıklamak zorunda olduğundur. | Open Subtitles | أصعب ما في العمل هو أنك عندما تعود للمقر يحب أن توضح لرئيسك لماذا تأخرت |