| Ama unutma, uyuşturucuya dokunduğunu öğrenirsek babanla birlikte seni öldürmek zorunda kalırız. | Open Subtitles | لكنك تعرف انك اذا لمست المخدرات فانا و والدك سنضطر الى قتلك |
| Moskova dümdüz edilmeli, ...aksi takdirde tüm o insanları beslemek zorunda kalırız. | Open Subtitles | يجب أن يتم اكتساح موسكو، وإلا سنضطر لإطعام كل هؤلاء الناس |
| Bak, eğer reddedersen biz Banaras'dan gitmek zorunda kalırız. | Open Subtitles | أنظر, لو قلت لهم أرفض الزواج, سيكون علينا أن نرجع الى باناراس. |
| Bazen bizim işimizde birkaç önemsiz veya hileli ödenek durumları olmaktadır, ve bazen de biz, yasal ve daha zaruri ödeneklere öncelik sağlayabilmek için bu türde bir dil kullanmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | حسناً , أحياناً نتلقي بعض المطالبات التافهة و النصّابة خلال عملنا و أحياناً نضطر لاستخدام مثل هذه اللهجة |
| Hayır ama öyle söylersem, onu dışarda tutmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | ,لا, و لكن إن قلت أنه فعل ذلك فسنضطر أن نبقيه خارج البيت |
| Seansların birini bile kaçırırsak tedaviyi durdurmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | ولو تخلفنا عن أي جلسة سيتحتم علينا أن نوقف العلاج |
| Sizden, burayı terk etmenizi istemek zorunda kalırız tamam mı? | Open Subtitles | سيتوجب علينا أن نطلب منك أن تخرج من الحي حسناً؟ |
| Kafasındaki herhangi bir şeyi bozarsan hasar raporu yazmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | إن حطّمتَ شيئًا في رأسها سيتوجّب علينا أن نرفع تقريرًا بالأضرار. |
| Ama bazen çocuklarımızın düzgün yetiştiğinden emin olmak için zor şeyler yapmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | لكنّنا نضطرّ أحياناً للقيام بأمور قاسية لضمان تربية أولادنا بطريقة سليمة |
| Sayı azalırsa parasını ödemek zorunda kalırız. | Open Subtitles | إذا ما لا حظوا نقصاً في العدد سنضطر إلى أن ندفع لهم |
| Son feribotu da kaçırırsak burada uyumak zorunda kalırız. | Open Subtitles | ،إن فوتنا المركب الأخير .سنضطر للنوم هنا |
| O zamana kadar yatırımcı bulamazsak insanları işten çıkarmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | ،إن لم نعثر على مستثمرين بحلول هذا الوقت سنضطر لتسريح الناس من العـمل |
| O zamana kadar yatırımcı bulamazsak insanları işten çıkarmak zorunda kalırız. Anne, baba! | Open Subtitles | إن لم نجد مستثمرين قبل ذلك، سنضطر للتخلّي عن العاملين |
| O zaman seni geçici olarak askıya almak zorunda kalırız. | Open Subtitles | حينها سنضطر ان ننظر في الإيقاف المؤقت عن العمل |
| Ama Bay Johnson tekrar müvekkillerimle bağlantı kurarsa hukuki yollara başvurmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | مع ذلك لو ان السيد جونسن حاول الاتصال بموكلي مجددا سنضطر لاخذ اجراء قانوني |
| Birikimlerimiz suyunu çekince de evi satmak zorunda kalırız sonra. | Open Subtitles | وصديقها والفاشل وكل مدخراتنا ستنتهي، ثم سيكون علينا بيع المنزل! |
| Tekrar taşınmak zorunda kalırız sonra. | Open Subtitles | سيكون علينا الانتقال مجددا, أدخل.. |
| Üssü yakıp boşaltmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | سيكون علينا تدمير القاعدة والرحيل |
| Almanlara bırakacak olursak, tutunma noktamız kalmaz ve mevzi değiştirmek zorunda kalırız. | Open Subtitles | أنترك الألمان يستولون عليه سنخسر موطئا للقدم و نضطر الى التشرد |
| Eğer kendimiz bir şey bulamazsak bütün gece onlarla takılmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | إذا لم ندبر شيئا لأنفسنا سوف نضطر للجلوس معهم طيلة الليل |
| Bu sorulara cevap vermek istemiyor ya da cevap veremiyorsanız olayı kavramak için testlere güvenmek zorunda kalırız. | Open Subtitles | إن كنت غير قادرٍ أو راغبٍ في الإجابة على هذه الأسئلة وأسئلة أخرى، فسنضطر للاعتماد على الاختبارات لمعرفة ذلك. |
| Yaşarsa, yavaşlamak zorunda kalırız. | Open Subtitles | لو عاش,سيتحتم علينا أن نبطئ سيرنا. |
| Buradan gidersek, tekrar başlamak zorunda kalırız ve bunu yapmayacağım. | Open Subtitles | إذا غادرنا سيتوجب علينا أن نبدأ من جديد لن أفعل ذلك |
| Kafasındaki herhangi bir şeyi bozarsan hasar raporu yazmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | إن حطّمتَ شيئًا في رأسها سيتوجّب علينا أن نرفع تقريرًا بالأضرار. |
| Eğer bu röportaj konusunda ileri gidersen, arkadaşım ve ben, kişisel hayatınızı kişisellikten biraz biraz ortaya çıkartmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | إذا إستمرّيتَ في هذه المُقابلة أنا وزُملائي، رُبّما نضطرّ أن نجعل حياتك الخاصّة أقلّ خصوصيّة. |
| 18'ine bastığımızda, hiç kendimize ait bir fikir geliştirmemiş olsak da hayatımızın en önemli kararını vermek zorunda kalırız. | Open Subtitles | ثم نصبح في الـ 18 وبالرغم من أنه لم تخطر لنا فكرة أصلية قط يكون علينا أن نتخذ أهم قرار في حياتنا |
| Sonra bizi başka yerlere atarlar ve Storybrooke'dan ayrılmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | و بالتالي سيقيلوننا، ''و سنضطرّ لمغادرة ''ستوري بروك. |