Bazen onları Jackson Hole ya da Aspen gibi tatil yerlerinde görürsünüz. | TED | وأحياناً ما يمكنك رؤيتهم في مناطق العطلات مثل جاكسون هول أو آسبن. |
Geçenlerde Aspen'e gittim ve bu şarkıya takıldım. | TED | لقد ذهبت إلى آسبن مؤخراً وقد صادفتني هذه الأُغنية |
Işte soldaki eşimin hasta olan ayağı ve şimdi 4 ay sonra iyi bir şekilde Aspen'de doğa yürüyüşü yapıyor. | TED | وفي الصورة ترون ركبة زوجتي المعطوبة وفي الصورة المقابلة تمارس التنزه الجبلي منذ اربعة اشهر في آسبن وحالتها ممتازة |
Bir kişilik daha yer var, Eğer Aspen'e gitmek istersen. Bunu da nereden buldun? | Open Subtitles | هناك مكان واحد باقي ,اذا أردت الذهاب الى آسبن. |
Aspen'de kıçının donması nasılmış görsün. | Open Subtitles | اتركه يرى ما الذى سيحبه عندما تتجمد مؤخرته فى آسبن |
Aspen'e gidip çantasını kaybeden kızı bulmak istiyorsun. | Open Subtitles | انت تريد أن تذهب الى آسبن وترى الفتاة التي فقدت حقيبتها |
Bir kişilik daha yerim var, eğer Aspen'e gitmek istiyorsan. | Open Subtitles | هناك مكان واحد باقي ,اذا أردت الذهاب الى آسبن. |
Bu Aspen'de bir dağ evi. Satılık ve ben istiyorum. | Open Subtitles | "هذا شاليه تزلّج في "آسبن إنه للبيع ، وأريد شرائه |
Aspen'den daha yeni geldi, Ama yarın Los Angelas'a gidecek. | Open Subtitles | "للتوّ عاد من "آسبن لكنّه سيحلق إلى "لوس أنجلوس"في الغد. |
Hiç biriniz Aspen, Colorado'da bulundu mu? | TED | هل ذهب أحدكم إلى آسبن كولورادوا ؟ |
"Aspen Kar Arabaları. Brian McCaffrey, Satış Bölümü Müdür Yardımcısı." | Open Subtitles | شركة "آسبن" للسياحة "برايان مكافرى" قسم المبيعات |
Asla Aspen'e gidemeyecekler. Ben bunun icabına bakarım. | Open Subtitles | لن يصلوا الى آسبن أبدا سترين ذلك. |
Sakın ekmek tabağını unutma! Onların Aspen civarında dolanmalarını istemiyorum. | Open Subtitles | اسمع, لن أتركهم يذهبون الى آسبن. |
Aspen'e kendi başıma gidiyorum. | Open Subtitles | أتعلمين أنا ذاهب الى آسبن بنفسي. |
Yarın ilk iş Aspen'e uçak bileti bakacağım. | Open Subtitles | إذاً، أول شئ سأفعله غداً، هو تغيير "مسار رحلتي إلى "آسبن |
Birimiz başvuru paketi ile gider ve paketi yarın açıldığında Aspen'deki ofise götürürüz. | Open Subtitles | و يوصله إلى المكتب الوطني في مدينة (آسبن) عندما تفتح غداً هذه .. |
- Ve Aspen ve Barth'ta da var. | Open Subtitles | وفي آسبن و بارت و في سانت أيضا. |
Bu CDO makinesi 2 yıI daha böyle devam ederse, deliler gibi zengin olup Aspen'den ev alacağım. | Open Subtitles | إذا إستطعت جعل ماكينة إلزامات الديّن تدور لعامين إضافيين فسأكون فاحش الثراء وسأمتلك منزلي الخاص فى "آسبن" |
Aspen'de kayak yaparken düşer mi diye bir test etsem iyi olacak. | Open Subtitles | من الأفضل أن أرى اذا كان سيخرج عندما أتزلج في ( آسبن) |
Bu yüzden bu odadaki, alt kattaki ve Aspen'daki her bir insan ve izleyen herkes klasik müziği sevip, anlayana kadar gitmeyeceğim. | TED | لذا لن أترككم حتى كل فرد في هذه الغرفة وفي الغرف السفلية .. وفي قاعة آسبن وكل شخص يشاهد الآن يفهم ويحب الموسيقى الكلاسيكة . |