Seni uyuşturmamız gerekiyordu. Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | كان علينا أن نـُخدرك آسف حيال هذا |
Bunun için üzgünüm gündelik konuşma kısmını kapatıp onu ilginç ve tırıvırı bilgiler vermesi için yönlendirmiştim. | Open Subtitles | نعم، آسف حيال هذا. لقد أبعدتها عن اللغة العاميّة ووجهتها نحو "الحقائق الممتعة" والحكايات السخيفة. |
Bunun için üzgünüm Joe ama onu nasıl bulabileceğimize dair bir fikrim var. | Open Subtitles | (أنا آسف حيال هذا يا (جو لكنّي أعلم طريقة تمكننا من إيجادها |
Kusura bakmayın Komutan, biz mevkilerimize geçelim ki, üzerimize düşeni yapalım. | Open Subtitles | آسف حيال هذا يا قبطان، فقط أوصلنا لمحطتنا وسنقوم بعملنا بأنفسنا |
Mr. Greene, Kusura bakmayın. İşimi bitireyim ben. | Open Subtitles | سيّد (قرين) أنا آسف حيال هذا ، سأنهي العمل |
Bunun için özür dilerim anne. | Open Subtitles | آسف حيال هذا يا أمي |
Yapacağım şey için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف حيال هذا. |
Teşekkürler, dostum. Olanlar için özür dilerim. Fındığı biraz fazla kaçırdım da. | Open Subtitles | شكراً لك، أيها البطل آسف حيال هذا, أصبحتُ مجنوناً قليلاً. |
Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف حيال هذا. |
Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف حيال هذا. |
Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف حيال هذا |
Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف حيال هذا |
Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف حيال هذا |
Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف حيال هذا |
Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف حيال هذا |
Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف حيال هذا |
İspanyolca "Kusura bakmayın." demek. | Open Subtitles | إنه مصطلح إسباني يعني: "آسف حيال هذا" |
-Prohaska... sigortacı mısınız? Sizi bununla rahatsız ettiğimiz için Kusura bakmayın. | Open Subtitles | التأمين - آسف حيال هذا, أجل - |
Bunun için özür dilerim. | Open Subtitles | إنظري، آسف حيال هذا |
Yapacağım şey için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف حيال هذا. |