| Bu Texas'ta bir çiftlik sahibi, harika bir portreci olan William Albert Allard'dan. | TED | هذه مزرعة مواشي في تكساس، بواسطة وليام آلبرت آلارد بورتريه رائع |
| (Kahkahalar) Ve özellikle o gün ne fena bir yenilgiye uğradığımı hatırlıyorum çünkü şimdi Albert'ın biraz önce yaptığını yapmak zorundayım, ağılda da bu kuzulardan 100 tane filan var | TED | ضحك وذكرت خصوصاً أن ما يبعث على السخرية هو انا في ذلك اليوم لانه كان يتوجب علي القيام بما قام به آلبرت وهناك مثل ١٠٠ من هذه الحملان في الحظيرة، |
| Hele Albert Wintermeyer gibi Nobel ödüllü biriyle çalıştıktan sonra. | Open Subtitles | لا سيّما بعد العمل مع رجل حاز جائزة نوبل على غرار آلبرت وينترماير. |
| Acaba ihtiyar Albert da yürürken öyle kıvırtıyor mudur? | Open Subtitles | أتساءل إن كان العجوز آلبرت يتأرجع بوركيه هكذا وهو يمشي |
| Alpert pastırma yağıyla kaplı değilse Hurley'nin izini sürebileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | ما لم يكن (آلبرت) مغطىً بمرقة اللحم فلا أظنّ (هيرلي) سيتقفّى أثرَ أيّ أحد |
| Millet, üzgünüm, birazcık bekleyebilir ya da daha sonra tekrar gelebilirsiniz ama Doris Culp, Albert'in yine kalp krizi geçirdiğini düşünüyor. | Open Subtitles | أو تعودوا لاحقاً لكن دوريس تظن بأن آلبرت يعاني من نوبة قلبيه اخرى واعتقد بأننا نعلم جميعاً |
| Elbette Albert Windsor eski dostu Winston Churchill'e şöyle demeyi çok isterdi. | Open Subtitles | وبالطبع سيرغب "آلبرت ويندسور" أن يقول لصديقه القديم "وينستون تشرشل" : "تنحّ |
| Yani, bu Albert Einstein'a şey demek gibi... | Open Subtitles | أعني كما لو كنت تنادين آلبرت آينشتاين... |
| Albert'in de dediği gibi kendisi için filmde bir rol ayarlamamızı istedi. | Open Subtitles | هو يريد جعل نفسه جزء من الفيلم كما قاله (آلبرت) أنه سيفعل |
| Evet, ben de istiyorum Albert, biliyorsun. Ama bu imkanlarla yıllar sürer. | Open Subtitles | (أجل سأفعل ذلك بسرور يا (آلبرت لكن بهذه المعدات سيتطلب الأمر سنين |
| - Dinle. - Albert, bence çeneni kapatsan iyi olur. | Open Subtitles | اسمعوا - آلبرت)، أعتقد أن من الأفضل أن تخرس) - |
| Herkese merhaba.Ben Marv Albert. Madison Square Garden'a hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحبا، معكم "مارف آلبرت أهلاً بكم إلى صالة "ماديسون سكوير غاردن" حيث بيعت جميع البطاقات |
| Başrolünde Albert Pacino var. | Open Subtitles | من بطولة ممثل قد تعرفينه باسم "آلبرت باتشينو". |
| Eminim Edgar ve Albert ile hemen kaynaşırsınız. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنكم ستغدون أصدقاء مع "إدغار" و"آلبرت". |
| Albert, iyi bir uyku sana iyi gelebilir. | Open Subtitles | آلبرت,يمكنك ان تستفاد من بعض النوم |
| Albert benimle bir ev kadını istediği için evlenmedi. | Open Subtitles | آلبرت لم يتزوج بي لأنه أراد ربة منزل |
| Zavallı Albert. Prag'da perişan olmuş. | Open Subtitles | آلبرت المسكين,كان بائسا في براغ |
| Albert Einstein'ın kuzenim olduğundan bahsetmiş miydim? | Open Subtitles | هل ذكرت ان ابن عمي هو آلبرت آينشتاين |
| Ve bunun Albert için olduğunu söyledim. | Open Subtitles | !"سأقول لك بأن تلك كانت من أجل "آلبرت |
| Albert seni neden odasına çağırdı? Üzgün mü? | Open Subtitles | لماذا أراد "آلبرت" لقائكِ في مكتبه. |
| Umurumda değil. Ne Alpert ne de aday olmak umurumda değil. | Open Subtitles | لا أكترث لا أكترث بـ (آلبرت) أو بكوني مرشّحة |