| Hayallerin öldüğünde, umut etmeye devam etmek. umutlarımız söndüğünde dua etmek. Kaybetmek, düşmekten korkmamak, eğer cesurca elimizden geleni yapmışsak. | TED | بالأمل عندما تموت أحلامنا. بالصلاة عندما نفقد آمالنا. ومع ذلك، لا أخشى الخسارة، إذا كنت قد قدمت كل شئ بشجاعة. | 
| Bunlar hayatımız, hikayelerimiz, arkadaşlarımız, ailelerimiz ve pek çok açıdan umutlarımız ve arzularımız. | TED | فهي حياتنا وقصصنا الشخصية، وأصدقاؤنا وعائلاتنا، وبعدة طرق هي آمالنا وتطلعاتنا. | 
| Bugün sizinle refah hakkında, umutlarımız hakkında konuşacağım, paylaşılan ve devam eden. | TED | أود أن أحدثكم اليوم عن الإزدهار، عن آمالنا فى إستمرارية المشاركة فى هذا الإزدهار. | 
| En iyi hayatta kalma umudumuz bir uçak ya da gemi tarafında farkedilmek. | Open Subtitles | أفضل آمالنا في النجاة أن ترانا سفينة أو طائرة. | 
| Uzmanlara göre bizim umudumuz yok | Open Subtitles | طبقاً لآراء الخبراء فأقصى آمالنا بلوغ دور ربع النهائي | 
| Yalnız başımıza, yanmış umutlarımızın ve rüyalarımızın anısına içiyoruz. | Open Subtitles | نشرب قليلاً على ذكرى آمالنا وأحلامنا التي هي الآن ميته ومدفونه | 
| Ahbap, burada kalabilir, tutuklanabilir... ve Beyaz Kale'ye gitme umutlarımıza bir son verebiliriz. | Open Subtitles | يمكنك البقاء هنا ويلقى القبض عليك يا رجل وننهي آمالنا بعدم زيارتنا للقلعة البيضاء نهائياً | 
| Beklentilerimiz, hayallerimiz sürprizlere karşı tepkilerimiz nasıldır. | Open Subtitles | كما تعلم ، آمالنا ، أحلامنا ردة فعلنا للمفاجآت؟ | 
| Noel arifesinde kurtarılma umutlarımız solmaya başlamıştı. | Open Subtitles | ،بحلول ليلة عيد الميلاد كانت آمالنا بأن ننقذ تتلاشى | 
| Bütün umutlarımız ve dualarımız onunla. | Open Subtitles | السُلطة التنفيذية انتقلت لى آمالنا ودعاءنا له | 
| Bu güzel köprü, hatta umutlarımız ve rüyalarımız bir anda elimizden alındı, Bay Başkan. | Open Subtitles | وجسرنا الجميل أُخِذَ مِنْ عناقِنا الدافئِ وبذلك يا سّيد ماير آمالنا وأحلامنا | 
| Yıllar boyunca, farklı bir Çin hakkındaki umutlarımız hakkında konuştuk. | Open Subtitles | تحدثنا عن آمالنا لصين مختلف لسنوات عديدة. | 
| Daha sonra bizim umutlarımız ve hayallerimiz ve. Blissfully kollarında ölür. | Open Subtitles | آمالنا وأحلامنا ومن ثم أموت بسعادة بين ذراعيكم. | 
| Tüm umutlarımız, hayallerimiz, yapmak istediklerimiz farklı, izlediğimiz yollar da farklı olacaktır, bunların hepsi öykülerdir. | TED | كل آمالنا و أحلامنا ، وكذلك ما نود تحقيقه ، هي أمور تختلف من شخص لآخر، وكذلك مساراتنا، كل هذه قصص . | 
| "Pro-speras", "speras", umut-- umutlarımız ve Beklentilerimiz doğrultusunda. | TED | " بروسبيراس،" " سبيراس،" الأمل -- بالتوافق مع آمالنا وتوقعاتنا. | 
| Uzmanlara göre bizim umudumuz yok | Open Subtitles | طبقاً لآراء الخبراء فأقصى آمالنا بلوغ دور ربع النهائي | 
| Önümüzdeki bir kaç hafta içinde her şeyin değişebileceği konusunda umudumuz tamdır. | Open Subtitles | آمالنا لا تزال على حالها , منذ كل شيء يمكن أن يتغير في الأسابيع المقبلة | 
| - Tek umudumuz oydu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يكون أفضل آمالنا | 
| Ve biz umutlarımızın kendisinde tecessüm ettiği kişiyi bekledik: Humeyni. | Open Subtitles | ونحن ننتظر بفارغ الصبر الشخص الذي جسد آمالنا الخميني | 
| Gelecekle ilgili umutlarımızın kabı. | Open Subtitles | و حاوية ofall آمالنا في المستقبل. | 
| Ahbap, burada kalabilir, tutuklanabilir... ve Beyaz Kale'ye gitme umutlarımıza bir son verebiliriz. | Open Subtitles | يمكنك البقاء هنا ويلقى القبض عليك يا رجل وننهي آمالنا بعدم زيارتنا للقلعة البيضاء نهائياً | 
| Ardından, bütün ümitlerimiz teker teker gözden kayboldu. | Open Subtitles | بعد ذلك, آمالنا بأن نصبح من الشرطة تبخرت. | 
| Dinimiz; umutlarımızı ve dualarımızı sunmamız, halkımız adına iyi şeyler istememiz için tanrılara haberciler göndermemizi emreder. | Open Subtitles | ديننا يقول أننا قد نرسل رسائلنا لآلهتنا ليقدم دعواتنا، آمالنا ليطالب بالأمور الطيبة لقومنا |