"آو" - Traduction Arabe en Turc

• Ao
• Au
• Oa
• bas ederler

Hastalık hâlâ Ao'nun canını acıtıyor ama gün geçtikçe vücudu hastalıktan arınıyor.
المرض لايزال يهــز روح (آو). لكن يوماً بعد يوم قام جسده بإزالتــه.

Ao'nun dediklerini anlamıyorum ama, artık kalbinin sesini duyabiliyorum.
و لا أفهم الذي يقوله (آو). و لكنني الآن أستطيع سماع قلبــه.

Ao, vücudunu benimkiyle birleştirmek istemişti ama benden çok farklı biri.
(آو) يريد أن يوحد جسده مع عقله. و لكنه مختلف جداً بالنسبة لي.

Hayır, yo, Mi Au... Asya'daki en büyük alternatif enerji firmasının sahibi.
لا ، (مي آو) ، تملك أكبر شركة طاقة بديلة في آسيا

Şişko Au adında Çinli bir gangster mi arıyoruz yani?
إذن، نحنُ نبحثُ عن رجل عصاباتِ يابانيّ يدعى (فات آو)؟

Bizi Oa'ya götüren uzun yolculuk sırasında iletişim kurmayı başardık.
في الرحلة الطويلة و التي ستقودنا إلى (آو). تعلمنا كيف نتواصل.

Oa, cevabı belki de sadece sen biliyorsun.
(آو) , أنت فقط الذي يريد أن يعرف الإجابة.

Artık, Ao'nun kollarında Nea'nın büyümesini izliyorduk.
نشاهد (ني يا) و هي تكبر. بين ذراعي (آو).

Ao, diğer dünyayı tanımaya artık hazır.
(آو) الآن جاهزاً لمعرفة العالم الآخر.

Yaşlı adam bizim gibi değildi. Ao'ya benziyordu.
الرجل العجوز لا يشبهنا إنه مثل (آو).

Ao, artık, neslinden geriye kalan son insandı.
(آو) الآن هو آخر من تبقى من قبيلته.

Ao, Son İlkel İnsan
(آو) آخر البشر البدائيون

Ao'nun gördüğünü ben görmüyorum.
إنني لا أرى ما يراه (آو).

Ao, bu barakaları biliyordu.
(آو) يعلم تلك الأكواخ.

İşin iyi yanı, Şişko Au'yu göreceğiz.
حسناً، الأخبارُ السارة هي، أننا سنذهبُ لرؤية (فات آو).

Astronotlar "Au" demezler.
- روّاد فضاء لا يَقُولونَ آو.

Herkesten, Mi Au'a.
الجميع ، نخب (مي آو)

Oa, canım kardeşim.
(آو) , هو دمـي.

Sırada Oa var.
و سأعثر على (آو).

Yakında Oa'yı bulurum.
قريباً سأعثر على (آو).

Ört bas ederler. Sence kime inanırlar? Babama mı yoksa Londra'lı çatlak bir polise mi?
دعها تختفي , من سيصدقون آبي آو ضابط شرطه معتوه من لندن