|         Ya bütün dünyaya nam salıp Ailenin gözüne girersem?         | Open Subtitles |          أنا سَأُحدثُ أثرَي على العالمِ. أنا سَأَكْسبُ إحترامَ أبويكِ.         | 
|         Ailenin yanından ilk alınışını hatırlıyor musun?         | Open Subtitles |          تذكري المره الأولى التي أخذناكِ فيها من أبويكِ         | 
|         Sen inanmasan da ailen yaptıklarınla gurur duyuyor.         | Open Subtitles |          حتى إن كنت لا تصدقين ذلك أعرف بأن أبويكِ في مكان ما فخورين بما تفعلينه         | 
|         Senden hayatının çoğu boyunca ailen hakkında düşündüğün şeyleri sorgulamanı istiyorum.         | Open Subtitles |          أريدكِ أن تُسائلي الطريقة التي كنتِ تفكرين بها عن أبويكِ طوال حياتك         | 
|         Bugün aileni alman gerekiyordu.         | Open Subtitles |          . اليوم ، أنت من المفترض أن تحضري أبويكِ         | 
|         Bak belki sen Ailenle tatile çok çıkmışsındır, ama ben babamla konuşabildiğimde mutlu oluyorum, bu durumdan şikâyet edemem.         | Open Subtitles |          حسناً .. ربما انتِ تحصلين على العديد من الرحلات مع أبويكِ ولكننى محظوظه بان أبي حتى يتحدث إلي         | 
|         Hasta olduğunu söylediğinde annen ve baban nasıl tepki verdi?         | Open Subtitles |          ما كانت ردة فعل أبويكِ عندما قلتِ لهم أنّكِ مريضة؟         | 
|         Dr. Laura; "Hayatını Ailene karşı kızarak yaşarsan sadece kendini incitirsin" diyor.         | Open Subtitles |          الدّكتورة لورا يَقُولُ، "إذا تَعِيشُ حياتَكَ غاضبون مِنْ أبويكِ... ... أنتتَآْذينفسكفقط. "         | 
|         Çünkü Sakin Liman'a ailenden izin kağıdı götürmen gerek.         | Open Subtitles |          لم لا أعتقد تُريدُ جَعْل أبويكِ يَعْرفونَ.         | 
|         Ailenizin evine akşam yemeği için geldiniz... ve buradan tek ayrılan Don oldu.         | Open Subtitles |          تَجيءُ إلى أبويكِ ' بيت للعشاءِ ودون الوحيد الذي أوراق.         | 
|         Olay şu, ona Ailenin öldüğünü söyleyemezdim.         | Open Subtitles |          الحقيقة أنه لم يمكنني إخباره أن أبويكِ ميتين         | 
|         Ailenin önünde tam bir ahmak gibi davrandığım için özür dilerim.         | Open Subtitles |          أَنا آسفُ جداً بانني بدوت أحمقا أمام أبويكِ.         | 
|         Ben gösteriye geri dönüyorum. Sen Ailenin yanına dönebilirsin.         | Open Subtitles |          أنا عائد الى الإستعراض , و يمكنكِ أن تعودي الى أبويكِ         | 
|         Korkma, çocuğum. Ailenin hatalarından sen mesul değilsin.         | Open Subtitles |          لا تخافي يا طفلتي، أنتِ لستِ مسؤولةً عن أخطاء أبويكِ         | 
|         Bacım, ailen geldi. Baş örtünü düzelt. Aferin.         | Open Subtitles |          أيتها الأخت، أبويكِ هنا اصلحي حجابكِ، فتاةٌ صالحة         | 
|         Lâkin ailen ve doktorun aksini söyleyene kadar, buradayım.         | Open Subtitles |          لكنّي موجود في الحظيره مالم يقولوا أبويكِ و الطبيب عكسَ ذلك         | 
|         Harika JJ. ailen gerçekten başardı...         | Open Subtitles |          رائع جداً يا جي جي أبويكِ سيشاهدان هذا         | 
|         Ben de senin yönteminin aileni bulmanda işe yaramayacağını düşünüyorum.         | Open Subtitles |          و أنا أفترض بأن طريقتك في فعل ذلك لا تضع شيئاً في سياق حلَ مسألة اختفاء أبويكِ         | 
|         - Bu adam işte aileni öldüren!         | Open Subtitles |          انه هو هذا هو الرجل الذي قتل أبويكِ         | 
|         Ama senin Ailenle bir ilişkin var.         | Open Subtitles |          لكن انتِ , تعلمين .. لديكِ علاقة مع أبويكِ         | 
|         Biraz özel şeyler, Ailenle ilgili şeyler.         | Open Subtitles |          هنالكَ بعضُ الأمور الشخصية، في التقييم النفسي، حول أبويكِ         | 
|         Seni kovmuyorum çünkü annen ve baban en iyi müşterilerimizdi.         | Open Subtitles |          أنا أتحملكِ لأن أبويكِ كانا أفضل رعاتنا         | 
|         Ailene olanları biliyoruz.         | Open Subtitles |          نَعْرفُ حول أبويكِ.         | 
|         Gerçek ailenden bahsetmiştim.         | Open Subtitles |          -أعني، أبويكِ الحقيقيين         | 
|         Ailenizin birbirinize olan aşkınızı desteklememesi beni de çok üzdü.         | Open Subtitles |          فقط يَكْسرُ قلبَي ذلك أبويكِ لا تَدْعمْ الحبَّ بأنّك تَتعاطفُ مع بعضهم البعض.         |