Bak, iyi bir baba oldun ama bu kadar iyi bir babaya kimsenin ihtiyacı olmaz. | Open Subtitles | أنت أب صالح لكن لا أحد يحتاج للأب لهذه الدرجة |
İyi bir baba olacağımı sanmıyordum. | Open Subtitles | إني لا أظن إنني أصلح لأكون أب صالح لك |
Bana hiç dokunmadı. O iyi bir baba. Beni seviyor. | Open Subtitles | لم يلمسني قط، إنه أب صالح ويحبني |
Eminim onları korumak için her şeyi yaparsın. Sen iyi bir babasın. | Open Subtitles | أنا متأكدة من قيامك بأي شيء لحمايتهم أنت أب صالح |
Babasına saygı duymaya ihtiyacı var ve sen çok iyi bir babasın. | Open Subtitles | يحتاج لتبجيل والده وأنت أب صالح |
Haftada 60 saat çalışır, kirasını zamanında öder, iyi bir babadır. | Open Subtitles | يعمل 60 ساعة في الأسبوع، ويدفع إيجاره في موعده، وهو أب صالح |
Benden istediğin gibi iyi bir baba oluyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أكون أب صالح كما أردت أنت |
James seninle gurur duyuyorum. İyi bir baba her şeyi kabul edebilmeli. | Open Subtitles | (جيمس) أنا فخور بك لأنك أب صالح تتقبل أي شيء |
Hayır, Stacy'ye zarar verebileceğini sanmıyorum. Onu tanıyorum. İyi bir baba. | Open Subtitles | (كلا، لا أظن أنه ألحق أذى بـ (ستيسى إنى أعرفه، إنه أب صالح |
İyi bir baba değilsin. | Open Subtitles | لستَ بـ أب صالح. |
Siz iyi bir baba olmalısınız. | Open Subtitles | أتخيل أنك أب صالح. |
Sen iyi bir baba olacak. | Open Subtitles | ستكون أب صالح |
İyi bir baba mısın, Will? | Open Subtitles | هل أنت أب صالح يا (ويل)؟ |
İyi bir babasın, Klaus. Gerçeği bilmeyi hak ediyorsun. | Open Subtitles | إنك أب صالح يا (كلاوس)، وتستحق معرفة الحقيقة. |
Sen iyi bir babasın, Zekeriyya. | Open Subtitles | ـ إنك أب صالح يا "زكريا"ـ |
Sen iyi bir babasın. | Open Subtitles | أنت أب صالح |
Sen iyi bir babasın. | Open Subtitles | أنت أب صالح. |
- Gerçekten iyi bir babadır. | Open Subtitles | -إنه أب صالح حقاً |
Evet, Filippo iyi bir babadır. | Open Subtitles | أجل ، (فيليبو) أب صالح |