| Ben de az önce arkadaşımla bunu konuşuyordum. | Open Subtitles | هذا مضحك, لقد كانت أتحدّث مع صديقي عن هذا للتوّ |
| Irak seyahati konusunda başka bir tecrübeliyle konuşuyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أتحدّث مع مُحارب آخر عن مهمّته في العراق |
| Başkan Boumedienne'le konuşmam gerek.. | Open Subtitles | يجب أن أتحدّث مع الرئيس (بومدين). |
| Ama bir süredir annemlerle konuşuyorum ve eve dönmem gerektiğini düşünüyorlar. | Open Subtitles | لكن كنت أتحدّث مع والديَّ, و يظنّون أن عليهَّ الذهاب للديار. |
| Ben kapıcıyla konuşurken yük asansörüne yüklemiş. | Open Subtitles | لقد حمّلها على مصعد الشحن بينما كنتُ أتحدّث مع البوّاب. |
| - Saul'la konuşmam lazım. | Open Subtitles | يجب أن أتحدّث مع (سول). (سول)! |
| Carol, Lenny ile yalnız konuşmama izin verir misin? | Open Subtitles | كارول دعيني أتحدّث مع ليني على انفراد ، حسنًا ؟ |
| Babamla konuşmalıyım. O açıklayabilir. | Open Subtitles | يجب أن أتحدّث مع والدي فبإمكانه أن يشرح ذلك |
| - Başka amirlerle de konuşacağım. | Open Subtitles | سوف أتحدّث مع بعض الرؤساء. |
| Devlet hastanesinde bir stajyerle konuşuyordum. | Open Subtitles | لقد كنتُ أتحدّث مع أحد المتدرّبين في مستشفى المقاطعة العام |
| Otobüsteki yolcularla konuşuyordum. | Open Subtitles | لقد كنتُ أتحدّث مع ركاب الحافلة |
| Hey, sadece ahbaplarımla konuşuyordum. | Open Subtitles | كنتُ أتحدّث مع رفاقي لتوّي أجل، أعلم.. |
| Başkan Boumedienne'le konuşmam gerek.. | Open Subtitles | يجب أن أتحدّث مع الرئيس (بومدين). |
| Benim..benim Jack'le konuşmam lazım. | Open Subtitles | (أنا .. يجب فقط أن أتحدّث مع (چاك |
| Tess'le konuşmam lazım. | Open Subtitles | يجب أن أتحدّث مع (تيس |
| Hayır yapmıyorum. Okuldan arkadaşım konuşuyorum. | Open Subtitles | لا، لا، أنا لا أفعل هذا أنا فقط أتحدّث مع صديقٍ قديم من المدرسة الثانوية |
| Hala kendi kendime konuşuyorum ama artık herkes beni duyabiliyor. | Open Subtitles | ... لا زلتُ أتحدّث مع نفسي و لكن الآن الجميع يستطيعون سماعي |
| Bunu yalnızca negritolarla konuşurken yaparım. | Open Subtitles | تبّـاً أنا أفعل ذلك فحسب عندما أتحدّث مع الزنوج. |
| Ben sadece hastamla konuşurken birinin sözümü kesmesine alışık değilim. | Open Subtitles | آه، إنّني فقط غير مُعتاد على شخص يقاطعني عندما أتحدّث مع مريض. |
| Jacob'la konuşmam gerek. | Open Subtitles | .( أريد أن أتحدّث مع (جايكوب |
| Ralph'la konuşmam lazım. | Open Subtitles | يجب أن أتحدّث مع (رالف). |
| Oğlumla konuşmama izin verin. | Open Subtitles | دعني أتحدّث مع ابني. |
| Karımla konuşmalıyım. Karım ve bir kızım var. | Open Subtitles | يجب أن أتحدّث مع زوجتي, لديّ زوجة و ابنة |
| Başka amirlerle de konuşacağım. | Open Subtitles | سوف أتحدّث مع بعض الرؤساء. |