"أتحسن" - Traduction Arabe en Turc

• iyileşiyorum
• iyiye
• Daha iyi
• İyileşmek
• İyileşmemi
• iyileşiyordum
• kendimi
• iyileşemem
• iyileşemezsem
• İyileşemeyeceğim

Korkma, iyileşiyorum bile. Gerçekten.
لا تقلق، لقد بدأت أتحسن بالفعل أعدك بذلك

İyileşiyorum galiba. Benimle şakalaşıyorsun.
أنا علي الأرجح أتحسن لأنك تسخرين مني

Bu yolda gidemem, ve nasıl bitireceğime karar verdim eğer iyiye gitmezse.
إنني لا أستطيع العيش هكذا، و قد قررت كيف سوف أنهيه إن لم أتحسن.

Bundan birkaç yıl sonra da daha iyiye gitmediğimi fark ettim.
وبعد بضع سنين أخرى، أدركت بأنني لم أعد أتحسن.

Bırak deneyeyim. Eğer yarın Daha iyi olmazsam, o zaman çağırırız.
دعيني أجربه وإن لم أتحسن في الغد سنرى حينها ما نفعل

İyileşmek için elimden geleni yapacağım, kızım için.
سأبذل أقصى جهدى سأحاول أن أتحسن من أجلها

İyileşmemi istiyorsun ama iyileşmiyorum ve kendimi çok suçlu hissediyorum lan.
أنت تريدني أن أتحسن, وأنا لا أتحسّن. وأنا أشعر بذنب لعين.

Ben de iyileşiyordum zaten, Doktor Banks bana çok yardımcı oluyordu.
كنت أتحسن الدكتور (بانكز) كان يساعدني بالفعل

İyileşiyorum ve seni görmek için sabırsızlanıyorum.
أنا أتحسن ولا أستطيع الإنتظار لرؤيتك

Şimdi Montauk'a geri döndüm ve hala iyileşiyorum.
وما زلت أتحسن أنا أعمل لتحسين نفسي، لكن...

Şimdi yavaş yavaş iyileşiyorum.
أتحسن الآن ببطء.

Gittikçe daha iyiye gidiyorum ama, problem şu, bir rekor kıramadım daha.
نعم أنا أتحسن باستمرار ولكن المشكلة أني لا أسجل رقماً قياسياً

Her geçen gün daha da iyiye gittim. Ta ki topu geri fırlatmayı başarana kadar.
وكل يوم كنت أتحسن قليلاً فقط لكي أقذفها به أيضاً

Bunun tamamen benim hatam olmadığını ve iyiye gittiğimi söylemelisin böylece bana para vermeye devam ederler.
يجب أن تخبرهم أن هذا لم يكن خطــئي وأنني أتحسن حتى يواصلوا إعطـائي المـال.

Ben iyiyim, ki olmasaydım bile bana bakmanız beni Daha iyi yapmazdı.
أنا بخير، وحتى لو لم أكن بخير، التحديق بي لن يجعلني أتحسن.

2 aylık eğitimden sonra, tekrar Daha iyi olduğumu hissettim.
بعد شهرين من التدريب، لقد شعرت بأنني أتحسن في أدائي مجدداً.

Ayrıca Daha iyi olmadan daha kötüye gidebileceğim dönemler oldu.
لقد شعرت أيضاً بأن هناك فترات حيث كنت ازداد سوءاً قبل أن أتحسن.

İyileşmek istiyorum, anlıyor musun?
أريد أن أتحسن كما تعلمين؟

Sadece, iyileşmek istiyorum.
أريد أن أتحسن وحسب.

Çünkü eğer hastalanmasaydım, bedenim bana yavaşlamamı ve iyileşmemi söylemeyecekti.
سوف يخبرني جسدي أن أرتاح قليلاً وسوف أتحسن

Ben de iyileşiyordum zaten, Doktor Banks bana çok yardımcı oluyordu.
لقد كُنتُ أتحسن, دكتور (بانكس) كان يساعدني بحق

Asla zamanında iyileşemem.
لن أتحسن في ذلك الوقت.

Ya asla iyileşemezsem?
ماذا لو لم أتحسن ؟

- İyileşemeyeceğim, tamam mı?
حسنا أنا لن أتحسن