| Üstelik ne itfaiyeciyim ne de NASCAR'da yarışıyorum. | Open Subtitles | كأنني سأقوم باطفاء حريق أو أتسابق في الناسكار |
| Zamanla yarışıyorum. | Open Subtitles | أنا أتسابق مع الشمس الآن. |
| Bu üç nokta 20-30 yıldan beri buna çalışan kişilere karşı yarışmak istiyorsam kullanabileceğim şeylere benziyorlardı. | TED | ويبدو أن هذه المجالات الثلاثة التي بإمكاني أن أقول بأنني قادر على المنافسة ، إذا أردت أن أتسابق ضد من يمارس التدريب على الرقص لـ 20 الى 30 عاما. |
| Yeniden yapabilsem, ...yine seninle yarışırdım. | Open Subtitles | لو عاد بي الزمن مُجددًا، لكنت لا أزال أتسابق معك. |
| - Hayatta olmaz, sizinle yarışmam. | Open Subtitles | -سحقًا، لا، لن أتسابق معكم كلكم يا رجل |
| Bak... ben sadece yarışıyordum, devriye arabalarını görünce korktuğum için kaçtım. | Open Subtitles | لنرى كنت فقط أتسابق هربت عند رؤية سيارات الشرطة لأنني خفت |
| Asla yeniden yarışamayacağım. | Open Subtitles | لن أتسابق مجدداً. |
| Onun yerine bugün ben yarışıyorum. | Open Subtitles | أنا أتسابق لأجله اليوم |
| Evet galiba öyle oluyor. Bir takımda yarışıyorum. | Open Subtitles | أجل، أتسابق ضمن فريق |
| Ama burada yarışmak istemiyorum. | Open Subtitles | لكنى لا أريد أتسابق هنا |
| Sadece yarışmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن أتسابق. |
| Lisedeyken burada yarışırdım. | Open Subtitles | كنت أتسابق هنا عندما كنت في الثانوية |
| Bir süre önce deli gibi yarışırdım. | Open Subtitles | كنت أتسابق كالمجنون منذ وقت ليس بـ بعيد |
| Gelecek hafta sonu Talladega'da yarışmam isteniyor, ama istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنهم يريدونني أن أتسابق في (الاديجا) الأربعاء القادم، ولكني لن أتسابق |
| (Gülüşmeler) Saat 17.27 idi ve on buçuk saattir yarışıyordum. | TED | (ضحك خافت) كانت الساعة 5:27 مساءً، وقد كنت أتسابق منذ 10 ساعات ونصف. |
| Hep yarışıyordum. | Open Subtitles | -لطالما كنت أتسابق داخل المضمار |
| Artık yarışamayacağım. | Open Subtitles | أنني لن أتسابق مجدداً! |