"أتمكن من" - Traduction Arabe en Turc

    • böylece
        
    • Onu
        
    • mümkün
        
    • Seni
        
    • bir türlü
        
    • diye
        
    • geri
        
    • onları
        
    • ben de
        
    • yapamazdım
        
    • verebilirim
        
    böylece, nasıl büyüdüklerini, neye ihtiyaç duyduklarını ve yüzeyde nasıl yaşadıkları üzerine çalışabileyim. Open Subtitles حتى أتمكن من معرفة كيفية نموها, وماتطلبته لذلك و كيف عاشت على السطح
    Ergenliğe girmeden Onu göreceğim için mutluyum bilirsin, şu sakarlıklar ve yalpalamalar. Open Subtitles يسعدني أن أتمكن من رؤيته قبل أن يبلغ الرشد ويصبح صعباً ومتقلباً.
    Ah! Ne acayip bir rüyaydı. Yeniden uyumam mümkün değil. Open Subtitles يا له من حلم غريب لن أتمكن من العودة إلى النوم
    Ateş edebileyim diye Seni bir kenara savuran adam, işte baban oydu. Open Subtitles الرجل الذي أبعدك عن الطريق لكي أتمكن من إطلاق النار هو والدك
    Duvarı geçemedim bir türlü. Geçene kadar askıya aldılar beni. Open Subtitles أقصد, لم أتمكن من عبور الحائط لقد أوقفوني حتى أستطيع
    Döngü bir kere kapanırsa, her şey biter. Kendi zamanıma geri dönemem. Open Subtitles حالما تُغلق هذه الحلقة فسيتنهى أمري لَن أتمكن من العودة إلى زمني
    Ne tür bir teknoloji icat edebileceğimi düşünüyordum, bu teknoloji her gün kullandığınız eşyaları hackleyip onları interaktif hâle getirmeliydi. TED لذلك كنت أفكر في نوع التقنية التي يمكنني ابتكارها لكي أتمكن من اختراق الأشياء التي تستخدمونها كل يوم وأجعلها تفاعلية.
    Korumalardan biriyle ilgilenmeni istiyorum... ben de yapının tepesine çıkıp... sniper'ı halledeceğim. Open Subtitles لابد أن تقتل أحد الحراس حتى أتمكن من الصعود إلى أعلى المبنى
    Arama yapamazdım. Telefonlar kapanmıştı. Open Subtitles أنا لم أتمكن من إجراء مكالمة, فالهواتف كانت متوقفة عن العمل
    U.S.B. onların ağında açık bir kapı bırakacak böylece ben de alarmlarını kapatabileceğim. Open Subtitles اليو إس بي سيثبت المخترق في شبكتهم حتى أتمكن من إطفاء إنذاراتهم الخارجيه
    Uzun lafın kısası, herkes kendi kalori değerini takip edip bana rapor edecek böylece ben de değerleri özel dosyama kaydedeceğim. Open Subtitles إذن في الأساس على الجميع أن يحفظ بسجل لحساب سعراته الحراريه ويرفعها كتقرير إليّ حتى أتمكن من وضعها في مجلدي الخاص
    Ben bana söyleneni yapıyorum. böylece iyi bir hayatım olacağını söylüyorlar. Open Subtitles إذا فعلت ما يطلب مني أتمكن من أن أعيش عيشة كريمة
    Eğer Onu hemen bulamazsam çok önemli bir konferansı kaçıracak. Open Subtitles إاذا لم أتمكن من إيجادة قريبا سيفقد مؤتمر هام جدا
    Ya kampa gider ve bir daha Onu asla öpemezsem? Open Subtitles ماذا لو ذهبت هى للتخييم وأنا لم أتمكن من تقبيلها؟
    Onu tuzağa düşürmek için. Çünkü Manuel yıllardır bu pisliğin içinde. Open Subtitles حتى أتمكن من الإيقاع به لأنه كان شرطياً فاسداً منذ سنوات
    Dürüst olmak gerekirse, ben her şeyi okumak mümkün değil l zaman, ama ben aşk başlığı olmadı çünkü: Open Subtitles لكى أكون صادقة معكِ ، أنا لم أتمكن من قراءة الكتاب كله لأننى لم يكن لدى وقت لكنى أحب العنوان
    "Tekrar matematikle uğraşmayı düşünmemi mümkün kıldı." Open Subtitles مما جعلني أتمكن من تخيل نفسي أعمل بالرياضيات ثانيةً
    Seni istediğim gibi sık sık dışarı çıkaramadığım için üzgünüm. Open Subtitles آسف أني لم أتمكن من اصطحابك للخارج قدرما كنت أريد.
    Anne sana bunu sonra söyleme şansım olmayabilir şunu bil ki sen dünyadaki en harika annesin ve Seni tüm kalbimle seviyorum. Open Subtitles أمي، إذا لم أتمكن من قول هذا لاحقاً فأريد أن أقول أنك أفضل أم في العالم بأكمله وأنا أحبكِ من أعماق قلبي
    Ona karşı koymaya başladım ama ellerini boğazımdan bir türlü alamadım. Open Subtitles ثُم بدأت بالمقاومة، لكني لـم أتمكن من إبعاد يديه عن عُنقي.
    Sende her zaman bir türlü açıklık getiremediğim bir şey vardı. Open Subtitles أتعلمين، هناك دائماً شئ مـا بشأنكِ، لـم أتمكن من التعرف عليه.
    Bir şey bulabilir miyim diye sonlandırılmış burslara ve diğer bilgilere baktım. Open Subtitles بحثت بشأن المنح الدراسية المُنتهية وأى معلومات قد أتمكن من الحصول عليها
    O halde bu hikayeyi burada bitirelim. Sanırım isteseniz bile Onu geri dönüştüremeyeceğim. Open Subtitles إذاً فإن نهايةَ المسعى هنا أنا لا أعتقد أنا لن أتمكن من تحويلها حتى إذا تَمنّيتَ ذلك
    Ben oğlumdan vazgeçemedim ancak ona baktığımda o çocukların onun gibi olmamaları gerektiğini gördüm onları yaşamak zorunda kalacakları hayattan kurtardım. Open Subtitles ، لم أتمكن من التخلي عن ابني لكن عندما أنظر إليه أرى ما الذي لا ينبغي أن يكون عليه هؤلاء الأطفال
    İyi işti, millet. Siz olmasanız yapamazdım. Open Subtitles أحسنتم صنعاً يا رفاق لن أتمكن من فعلها بدونكم.
    Ve şimdi sahneye iki çok özel insanı davet etmek istiyorum, ki böylece kişisel müzik aletinin nasıl bir şey olabileceğine dair örnek verebilirim. TED وأود دعوة شخصين مميزين للمنصة حتى أتمكن من إعطاء مثال لكيف ستبدو الأجهزة الشخصية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus