| Işıkları sönüktü,ve geceleyin baktığınızda diğer tarafta neler olduğunu görebildiğinizi mahkemede kanıtladılar. | Open Subtitles | المصابيح كانت مطفأة وقد أثبتوا ذلك في المحكمة في الليل أنه يمكنك أن تنظر خلال النوافذ وترى ما يحدث على الجانب الآخرِ. |
| Düzen Efendileri korkunç birer düşman olduklarını kanıtladılar. | Open Subtitles | سادة النظام , قدا أثبتوا بأنفسهم كونهم خصوم مهولين |
| Ona yaşamın yalnızca kollarını oynatmak ve etrafta koşuşturmak ya da bir topa... vurmak olmadığını kanıtlayın. | Open Subtitles | أثبتوا له أن الحياة ليس فقط أن يحرك يديه و يتجوّل ركضاً |
| Olduğunuz yerde kalın. Kimse kıpırdamasın. | Open Subtitles | أثبتوا مكانكم لا تتحركوا |
| Pompeii'nin adamlarına karşı kendinizi ispatlayın ve Batiatus hanesini onurlandırın. | Open Subtitles | المباريات تقترب أثبتوا أنفسكم بمواجهة مدينة (بومبي) وشرفوا منزل (باتياتوس) |
| Bilim adamları bunu binlerce yıl önce kanıtladı. | Open Subtitles | العلماء أثبتوا هذا قبل الاف السنين. |
| Beyler, ikiniz de şu kısa sürede dürüstlükten zerre nasibini alamamış iftiracı sapıklar olduğunuzu kanıtladınız. | Open Subtitles | سادتي،لقد أثبتوا لي وفي وقت قصير للغاية أنكم مُنحرفين مُفترئين مُفتقدين لأي نوع من الأخلاق |
| Bugün erkek olduklarını, takım olduklarını kanıtladılar! | Open Subtitles | لقد أثبتوا أنهم رجال بحق اليوم وأنهم فريق بحق |
| Kendilerini kanıtladılar ve sektörü, harekete geçirebileceğimiz bir noktaya getirdiler. | Open Subtitles | أثبتوا أنفسهم. وأنها أحالت صناعة بأكمله إلى نقطة حيث أننا يمكن أن يكون ضربة البداية. |
| Trudy'nin hala yaşadığını kanıtladılar mı? | Open Subtitles | هل أثبتوا أنها على قيد الحياة ؟ |
| Sizi bekleyen zor günlerde, kendinizi kanıtlayın sıradan bir köleden daha fazlası olduğunuzu gösterin bir erkekten daha fazlası olduğunuzu. | Open Subtitles | أثبتوا أنفسكم في الأيام الصعبة اللاحقة أثبتوا أنفسكم أنكم أكثر من مجرد عبيد، أكثر من مجرد رجل، يسقط ويموت |
| İyi. kanıtlayın. | Open Subtitles | حسناً ، أثبتوا ذلك |
| Mevzilerinizde kalın! | Open Subtitles | أثبتوا في مواقعكم |
| Teorinizi ispatlayın. | Open Subtitles | أثبتوا نظريتكم. |
| Mısırlı ve adamların kendilerini kanıtladı. | Open Subtitles | المصري ورجالك أثبتوا أنفسهم |
| Diğer evin asıl hedef olduğunu kanıtladınız mı? | Open Subtitles | إذاً, فقد أثبتوا أن المنزل الآخر هو المستهدف فعلاً؟ |
| Koşmayın sakın. Hareketsiz durun. | Open Subtitles | لا تركضوا، أثبتوا في أماكنكم |
| ...yaklaşın ve burada olduğunuzu bildirin. Tanrı kraliçeyi korusun. | Open Subtitles | فاقتربوا و أثبتوا حضوركم فليحفظ الله الملكة |
| Kıpırdamayın, lütfen. | Open Subtitles | أثبتوا للتصوير من فضلكم |
| Kımıldamayın, pislik herifler. | Open Subtitles | أثبتوا بأماكنكم, يا أيها "الإيطاليين الأمريكيين" |
| 100'ün hayatta kalan elemanları tahmin ettiğimizden çok daha dayanıklı olduklarını ispatladılar. | Open Subtitles | إنّ الناجين من الـ100 أثبتوا إنّهم أكثر قدرة على التأقلم مما تخيلناه أبداً |
| Burada oturup kanıtladıklarını söyleyebilir miyiz? | Open Subtitles | لكن، أيمكننا الجلوس ونقول بأنهم أثبتوا ذلك؟ |