"أجل المرح" - Traduction Arabe en Turc

• eğlenmek için
• eğlence için
• zevk için
• eğlencesine
• eğlence olsun

Bu yalnızca eğlenmek için yaptığımız şeylerden biri. Bakalım ileride neler olacak
لن أزعجكم بسردها. لكنه أحد الأشياء التي حاولناها فقط من أجل المرح وأنظروا أين وصلت.

Bunu sadece eğlenmek için yaptık, neler olduğunu görmek için.
فعلنا ذلك فقط من أجل المرح لنرى ماذا سيحدث.

Bunu para için değil eğlence için yapıyorum.
أوه، لا أعْمَلُ هذا للمالِ أَعْملُه من أجل المرح

seytan kanini eğlence için içmiyorum. O zehirli Sam!
أنا لا أشرب الدماء الشيطانية من أجل المرح

Dostlarla birlikte olmaktan bahsediyorum, hiçbir şey yapmadan, zevk için şarkı söylemekten.
أتحدث عن تعليقك مع أصدقائك أتعلم ,عدم فعل شئ و الغناء من أجل المرح

David Hagan gibi birine sırt çevireyim de beni öldürsün, sonra tüm ailemi öldürsün... ve sonra köpeğimi öldürür, sadece zevk için.
لو رفضت رجلاً مثله فسيقتلني ثم يقتل عائلتي كلها وبعدها يقتل قلبي من أجل المرح فحسب

Sırf eğlencesine yapıyor.
إنه يقوم بهذا فقط من أجل المرح

Dinle, düşündüm de çekime başlamadan önce, neden sırf eğlence olsun diye her şeyi baştan almıyoruz?
-بخير حسناً , لقد كنتُ أفكّر قبل أن نبدأ بالتصوير لمَ لا نقوم بمراجعة الدور كله من البداية من أجل المرح , اتفقنا ؟

Fırtınadan eğlenmek için değil, güvende olmak için kaçacağız.
نحن سنقود هذا الشيء للخارج ليس من أجل المرح , للأمان

Hiçbir şey, sadece eğlenmek için gidelim.
لا شئ, إنه فقط, كما تعلمون, من أجل المرح.

Çavuş Hardy tırmandı efendim. Sadece eğlenmek için efendim.
الرقيب هاردي كان يتسلق فقط من أجل المرح

Evet, buralarda eğlenmek için kimi öldürüyorsunuz?
لذا ، من تقتلون من أجل المرح هنا ؟

Siz buralarda eğlenmek için bunu mu yapıyorsunuz?
هل هذا هو ما تفعلونه من أجل المرح هنا

Dövüşmüş olmak için eğlenmek için yapıyorum.
أقوم بذلك من أجل القتال، من أجل المرح

Yani, tedavi sürecinin, bacak kadar ve eğlence için hamur yiyen insanlar tarafından mı belirlenmesini istiyorsun?
اذا ستجعل مسار علاجك بين يدي ناس طولهم ثلاث اقدام و يأكلون العجين من أجل المرح ؟

Bütün bu korsan kıyafetleri falan hepsi sadece eğlence için bayramlar gerçekten halkımız içindir.
الأزياء وأدوات القراصنة كُلّ تلك الأشياء كانت من أجل المرح هذه العطلة هي حول المجتمع

Gelişen bedenler için bir sürü iyi şey ve sırf eğlence için biraz tehdit.
عدةأشياءطيبةلنموالجسم... وبعض الحلوى من أجل المرح

İriyarı, kıllı, terli mağara adamları sırf eğlence için birbirlerini yumrukluyor.
ضخام,مشعرين و تفوح منهم رائحه العرق يقومون بضرب بعضخم بشده - من أجل المرح - من أجل المال

zevk için yapıyorum.
أقوم بذلك من أجل القتال، من أجل المرح

Sen de zevk için yapıyordun.
أنت فعلت ذلك من أجل المرح أيضا

Ben zevk için adam öldürürüm.
أنا أقتل من أجل المرح

Ben bunu eğlencesine yapıyorum.
أنا أفعل هذا الآن من أجل المرح

Sonra da sırf eğlence olsun diye ağzına işedim.
ومن ثم تبولت في فمه من أجل المرح وحسب