| Sadece seninle konuşmaya çalışıyorum, lütfen bunu bu kadar abartma. | Open Subtitles | أنا أحاول التحدث معك لكي لايحاول أي معتوه خداعك |
| Ben sadece Samle konuşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | على أن تكون هادئ ؟ أنا فقط أحاول التحدث مع سام |
| Bir haftadır seninle konuşmaya çalışıyorum ve sen istemiyorsun. | Open Subtitles | كنت أحاول التحدث إليكِ منذ أسبوع ولسبب ما لا ترغبين بهذا |
| Benden istediğin gibi ağrı kesicilerle ilgili onunla konuşmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول التحدث إليه بشأن مسكنات الألم كما طلبتِ أنتِ |
| Onunla ne zaman konuşmaya çalışsam, her şeyin yolunda olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | عندما أحاول التحدث معه يقول أن كل شيء بخير |
| Şununla oynamayı kes. Tamam mı? Seninle konuşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | كُفّ عن العبث بذلك حسناً، أحاول التحدث معك |
| Seninle konuşmaya çalışıyorum ve bu çok kaba. | Open Subtitles | أنا أحاول التحدث إليك، ذلك تصرف فظ جداً. |
| Sakıncası yoksa burada eski karımla konuşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أتمانع ؟ أنا أحاول التحدث إلى زوجتي السابقة هنا |
| Birkaç gündür sizinle konuşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أحاول التحدث معك في الأيام القليلة الماضية. |
| Birkaç gündür sizinle konuşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أحاول التحدث معك في الأيام القليلة الماضية. |
| Son 20 dakikadır seninle konuşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | كنت أحاول التحدث معك في العشرين دقيقة الماضية |
| Hadi ama adamım, seninle konuşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | بالله عليك يا رجل, أنا أحاول التحدث إليك |
| Şu an BERT ile konuşmaya çalışıyorum. | TED | أحاول التحدث إلى بيرت حاليًا. |
| Uzun zamandır sizinle konuşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | كنت أحاول التحدث اليك من فترة طويلة |
| Çocuklar, durun Hanımla konuşmaya çalışıyorum! | Open Subtitles | مهلاً أنني أحاول التحدث إلى الآنسة |
| Seninle konuşmaya çalışıyorum. Cehennem sıcağı var. | Open Subtitles | أنا أحاول التحدث إليك، الجو حار أشعر وكأنني أُطبخ في البركة... |
| Seninle hala şansımız olup, olmadığı hakkında konuşmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول التحدث فحسب لأعرف إذا سنحظى بفرصة أخرى |
| Sigorta şirketimle konuşmaya çalışıyordum sonra kahvem döküldü ve şimdi de diyalize geç kalacağım. | Open Subtitles | كنت أحاول التحدث لشركة التأمين, ومن ثم انسكبت القهوة, والآن... سوف أتأخر على موعد غسل الكلى, |
| Seninle ne zaman konuşmaya çalışsam arkanı dönüp gidiyorsun. | Open Subtitles | إصغ ، في كل مرة أحاول التحدث فيها إليك تقوم بالإبتعاد وتتركني فحسب |
| Tek yaptığım babamla konuşmaya çalışmak, tamam mı? | Open Subtitles | أحاول التحدث إلى أبي فحسب، اتفقنا؟ |
| Onunla konuşmaya çalışacağım yerde seninle konuşuyorum. | Open Subtitles | أتحدث معك في الوقت الذي علي أن أحاول التحدث معها |