| Lütfen, sevgili oğlum, düşünmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أرجوك ، أيها الفتى العزيز أنا أحاول التفكير |
| Sakın benimle konuşma! Ne yapacağımı düşünmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | لا تتحدث إلي أنا أحاول التفكير ما يجب أن أفعله |
| Dişlerim her zaman acıyor. Motorsikletleri düşünmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أسناني تؤلمني طوال الوقت، أحاول التفكير بالدراجات النارية |
| Hayatımı neden kurtardığını bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول التفكير في السبب الذي أنقذت بسببه حياتي |
| Sadece ona güzel bir hediye bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أحاول التفكير بهدية جيدة من أجله أتعلم؟ |
| Buraya gelirken ne söyleyeceğimi düşünmeye çalıştım. | Open Subtitles | طوال الطريق إلى هنا وأنا أحاول التفكير فيما يمكننا النحدث بشأنه ... |
| Evet düşünürsün. Hayır. Güzel şeyler düşünmeye çalışırım. | Open Subtitles | بل تفكرين - لا، أحاول التفكير بأشياء جميلة - |
| Burada olsan ne yapardın diye düşünmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | و لازلت أحاول التفكير في الذي ستفعليه لو كنت هنا |
| Şimdi başkalarını düşünmeye çalışıyorum, fiilen onlara yardım etmeye uğraşıyorum ve artık çok daha mutluyum. | Open Subtitles | الآن أحاول التفكير بالآخرين، وأحاول مساعدتهم بنشاط وإنّي أكثر سعادة بسبب ذلك. |
| Kötü bir şeyler düşünmeye çalışıyorum. Ama çok uslu bir kızım. | Open Subtitles | أحاول التفكير في شيء سيء ولكني فتاة صالحة |
| Bazen dikkatimi dağıtacak şeyler düşünmeye çalışıyorum, bilirsin, bazen başka birşeyler düşünmeye çalışırsın ama sonra birden bire ne olduklarını unutuyorum | Open Subtitles | أحيانا أحاول التفكير في أشياء لتصرفني مجرد محاولة التفكير في شيء آخر ثم أنسى فورا و لا أفعلهم |
| Lisa, şu anda davayı düşünmeye çalışıyorum, tamam mı? | Open Subtitles | ليزا... أنا أحاول التفكير بالقضية الآن، حسناً؟ |
| Burada düşünmeye çalışıyorum tamam mı? | Open Subtitles | انا أحاول التفكير هنا , حسنا ؟ |
| Yalnızca sesli düşünmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول التفكير بصوت مرتفع فقط |
| Deden bu durumda ne yapardı diye düşünmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول التفكير بكيفية تصرف جدك بالأمر |
| Sessiz ol düşünmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أهدأوا. فأنا أحاول التفكير. |
| Hayal kırıklığımı unutabilmem için başka bir plan bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول التفكير في خطة أخرى كي أخرج بها إحباطي |
| Yani elinizde aslında hiç bir anlama gelmeyen gizemli bir başlığınız var. Ben de şunu bulmaya çalışıyorum: bir anlam ifade ediyor gibi gözüken ama aslında etmeyen gizemli bir parça yazıyı nerede görebilirim? | TED | وبالتالي فقد حصلت على عنوان غامض لا يعني أي شيء على الإطلاق، ولقد كنت أحاول التفكير: أين يمكنني أن أجد شيئًا من النص الغامض الذي يبدو وكأن له معنى لكن ليس له معنى؟ |
| Yaşamaya devam etmek için bir neden bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول التفكير في سبب للاستمرار المعيشة |
| Jack yaptığın tüm fedakârlıklardan sonra sana söyleyeceklerimi düşünmeye çalıştım. | Open Subtitles | ...لقد كنت أحاول التفكير فى ما قد أقوله لك |
| - Evet, düşünüyorsun. - Hayır. Ben güzel şeyler düşünmeye çalışırım. | Open Subtitles | بل تفكرين - لا، أحاول التفكير بأشياء جميلة - |
| Söyleyecek bir şeyler bulmaya çalışıyordum, ama olmuyordu. | Open Subtitles | كنت أحاول التفكير فى شئ لأقوله لكنى لم أستطع |
| Doğrusunu söylemek gerekirse çoğu zaman kokusunu alabildiğim her şeyi bir anda düşünmemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | بأمانة, معظم الوقت لا أحاول التفكير بكل ما يمكنني شمه |
| Bilmem, o sıralar olan şeyleri hatırlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول التفكير بعدة أمور حدثت وقت تركيب النظام |