"أحببتيه" - Traduction Arabe en Turc

• sevdiğin
• sevdin
• aşık
• sevdiğini
• Onu seviyor
• Hoşuna gitti
• aşıktın
• Beğendin
• âşık
• sevdiniz
• hoşlandın
• seviyordun

Tanığın ya da sevdiğin herkes, korkunç bir şekilde ölecek.
.. كل مَن عرفتيه يوماً .. أو أحببتيه .. سيموت

Evet ama çok sevdiğin ve artık sende olmadığı için çok üzüldüğün bir şey vardır.
حسناَ ، لكن يجب أن يوجد شئ قد أحببتيه وهذا يُقتلكِ أنك لا تستطيعين إمتلاكه مجدداَ

En çok hangisini sevdin birinci mi ikinci mi?
أيهما أحببتيه أكثر ، التجربة الأولى أم الثانية ؟ الأولى -

Yani, ona aşık falan olmadın?
كما تعلمين، أحببتيه أو شيء آخر؟

Senin onu sevdiğini hatırlaması için, onu rahat ettiren bendim.
كنت أوفر له الراحة إلى أن ظل يكرر ، أنكِ أحببتيه

Ancak ondan önce Onu seviyor muydun?
لكن هل أحببتيه من قبل ذلك ؟

Kötü değildi, Hoşuna gitti.
لم يكن تافهًا، فلقد أحببتيه.

Sen onun sadece parasına aşıktın biliyorum. Ama ben onu insan olarak seviyorum.
وأنا أعلم بأنِك أحببتيه فقط لماله ولكني أحبه كشخصه

Beğendin mi?
هل أحببتيه ؟

sevdiğin herkesi kaybettin ve bu seni korkutuyor.
كل شخص أحببتيه من قبل فقدتيه وهذا يُخيفك.

Tanıdığın ve sevdiğin herkesi, bunu kimse anlayamaz.
كل شئ علمتيه أو أحببتيه.. لا أحد يمكنه فهم ذلك.

sevdiğin adamı ona beğendiremedin. İstediğim cevap bu değil. Hadi.
فهي لم توافق على الرجل الذي أحببتيه أريد شيء آخر، هيا، ابحثي في ذهنكِ، هيا

Ne kadar uzun sevdin onu?
كم هي الفترة التي أحببتيه بها؟

Onu gerçekten sevdin, ha?
إذاً، أنتِ أحببتيه حقاً ؟

sevdin umarım.
أمُل أنكِ أحببتيه.

Ona hic aşık oldunuz mu?
هل أحببتيه من قبل ؟

Gerçekten ona aşık oluyor gibisin.
يبدو أنك أحببتيه فعلاً

L onu ne kadar sevdiğini biliyorum. Onu kaybetmiş acıyor ne kadar.
أعلم كم أحببتيه ، و كم كانت مؤلمة خسارته

Onu seviyor musun?
هل أحببتيه ؟

Hoşuna gitti mi?
هل أحببتيه ؟

Elbette aşıktın. Bunu ona söyleme.
بالطبع أحببتيه يا عزيزتي لا تقل ذلك لها

Bir zamanlar âşık olduğun adamın hayatını kurtarmak için yanında kalıyorsun.
ستبقى هنا لتنقذى حياة الرجل الذى أحببتيه

Tabi ki sevdiniz. Yalan söylemenize gerek yok.
كلا , لستُ كذلك - بالطبع أحببتيه , لا داعي لأن تكذبي علي -

Ondan ilk sen hoşlandın.
أنتِ من أحببتيه أولاً!

Sen bir zamanlar neyi seviyordun?
لما أحببته بالبداية, مالذي أحببتيه بالبداية؟