| Hastaneden taburcu edildi ve Bir arkadaşının evine götürülüyor. | Open Subtitles | هل هي بمكان آمن؟ خرجت من المستشفى و يتم نقلها إلى منزل أحد أصدقائها. |
| Bir arkadaşının evine gideceğini söyledi ve kendini bir trenin önüne attı. | Open Subtitles | لقد قالت بأنها ستذهب إلى منزل أحد أصدقائها ولكنها رمت نفسها أمام القطار |
| O ve tuhaf arkadaşlarından birinin yaptığı? - Yani... | Open Subtitles | هي , أو أحد أصدقائها الغريبي الأطوار ؟ |
| O ve tuhaf arkadaşlarından birinin yaptığı? | Open Subtitles | هي , أو أحد أصدقائها الغريبي الأطوار ؟ |
| Bir kadın, kim olduğunu unuttum erkek bir arkadaşına sormuştu, erkekler kadınların ne yapmasından korkar diye... | Open Subtitles | امرأة، لا أذكرها سألت أحد أصدقائها الرجال لمَّ يشعر الرجال أنهم مهددين من قبل النساء |
| Onu bir arkadaşıyla yakaladığımı söyledi mi? Evde. | Open Subtitles | هل أخبرتك أننى رأيتها مع أحد أصدقائها ؟ |
| Bir arkadaşının evinde olmalı. | Open Subtitles | لأبد وأنها بمنزل أحد أصدقائها. |
| Bir satıcı söyledi. Chloe de gazeteci bir arkadaşına araştırma yaptırdı. | Open Subtitles | أحد بائعيهم أخبرني ،لذا طلبت "كلوي" من أحد أصدقائها المحررين أن يتحقق من الأمر |
| Kahve içmek için bir arkadaşıyla buluşmuş. | Open Subtitles | إلتقت مع أحد أصدقائها لشرب القهوة. |
| - bir arkadaşıyla görüşüyor. | Open Subtitles | -انها تزور أحد أصدقائها |