| Hiç kimsenin, beğendiği kadının bir Yahudi olduğunu bilmesini istemiyor. | Open Subtitles | إنه لا يريد أي أحد أن يعرف أنه يستمتع باليهود |
| Başında bekliyoruz, kimsenin dokunmadığından ve bir şey almadığından emin olmak için. | Open Subtitles | مراقبته، للحرص على أن لا يلمسه أحد أن لا يهرب به أحد |
| - Sence birisi kulübümüze katılacak mı? - Ben kimse katılsın istemiyorum. | Open Subtitles | أتعتقدين أن أحدا سينضم إلي نادينا لا أريد لأي أحد أن ينضم |
| Bunu daha önce kimse yapmamıştı. O zamanlar 26 yaşındaydım. | TED | لم يسبق لأي أحد أن قام بمثل هذا من قبل. |
| Biri gelip de, geminin Singapur'a yönlendiğini söyleyecek olsaydı ne derdiniz? | Open Subtitles | ـ لو أخبرك أحد أن هذه السفينة متجهه لـسنغافورة ماذا ستقول |
| Herkes bildiğinde, bir şey yapmak isteyeceklerini düşünmüştü, ama aslında kimse bilmek istemiyordu. | TED | ظنَّت بأنه عندما يعلم، سوف يريدون أن يقوموا بعمل شيء ما، لكن في الواقع لم يرد أحد أن يعرف. |
| - Birinin tekneyi yönetmesi lazım. - Yemin ettin mi? | Open Subtitles | ـ يجب على أحد أن يوقف المركب ـ هل أقسمت؟ |
| Bu bir avize, ve evet. kimsenin buradan sallanmasını istemiyorum. | Open Subtitles | إنها ثريا ونعم لا أريد أي أحد أن يتدلى منها |
| Evet ve kimsenin senin görevini suistimal etmesine izin vermezsin, değil mi? | Open Subtitles | ولن تدعي أي أحد أن يتحكم في من تحت عنايتك, أليس كذلك؟ |
| Herkesi o kadar çok seviyorum ki kimsenin gelip, aramıza girmesini istememiştim. | Open Subtitles | فقط .. أحب الجميع جداً لم أرد أي أحد أن يأتي ويتدخل |
| Ayrıca bütün dünya üzerinde kara kutuları burada aramak kimsenin aklına gelmez. | Open Subtitles | وآخر مكان في الأرض، يُفكر أحد أن يبحث عن الصندوق الأسود فيّه |
| Eğer birisi Missy'nin Follop Tüpü'ne girmek isterse cesedimi çiğnemek zorunda kalacak. | Open Subtitles | إذا أراد أحد أن يصل لقناة فالوب فعليه أن يمر من خلالي |
| birisi lütfen bana bu binadan nasıl çıkacağımı söyleyebilir mi? | Open Subtitles | هل يستطيع أحد أن يخبرني كيف الخروج من هذا المبنى؟ |
| Şimdi, eğer birisi içeceğime dokunmaya kalkarsa hiçbirine acıma, tamam mı? | Open Subtitles | إذا حاول أحد أن يمسّ شرابي فلا تأخذكِ به رحمة، اتّفقنا؟ |
| - Senin yardımını istemiyorum! - kimse senden Baba'yı oynamanı istemedi! | Open Subtitles | لا أريد مساعدتكَ، لم يطلب منك أحد أن تلعب دور الوالد |
| Siz bunu istemiyorsanız, karar sizin. Ama kimse sizin yerinize geçmeye çalışmıyor, efendim. | Open Subtitles | إذا لم ترغب بذلك فأنت صاحب الكلمة الأولى, ولا يستطيع أحد أن يجادلك |
| Eğer Biri senden beni tanımlamanı istese söyleyeceğin ilk şey ne olurdu? | Open Subtitles | إن طلب منك أحد أن تصفني له ما أول شئ تقوله له؟ |
| Ama bu durumun hallediliş şeklinin, olması gerekenden çok uzak olduğunu Herkes görebilir. | Open Subtitles | يمكن لأى أحد أن يرى أن طريقة تعاملنا مع الموقف كانت أقل من المتوقع |
| Birinin ona yardım etmesi gerekiyordu ve yardım eden yine ben oldum. | Open Subtitles | كان على أحد أن يساعده في ذلك الوقت، أيضا، وكان ذلك أنا. |
| Nasıl oluyor da Birileri çıkıp 'Ben ona aşığım' diyebiliyor gerçekten? | Open Subtitles | إذاً كيف لأي أحد أن يقول بأنه مغرم بشخص محدد ؟ |
| Bana boggart'ın neye benzediğini tarif edebilecek olan var mı? | Open Subtitles | هل يستطيع أحد أن يصف لي البوجارت؟ ؟ -لا أحد؟ |
| Biliyor musun, aslında gelmek isterdim, ama Birilerinin Brittany'e göz kulak olması gerek. | Open Subtitles | يجب على أحد أن ينتبه لبريتني أعني ذلك المكان المميز الذي تعيش فيه |