| Burada dört yıldır yaşadın ve kimse seni tanımıyor mu? KAYITI YENİLE | Open Subtitles | هل عاشت هنا لأربع سنوات , ولا أحد يمكن أن يتعرف عليك؟ |
| Hiç kimse neyin daha çok tatmin edici olduğuna karar bile veremez. | Open Subtitles | لا أحد يمكن أن يقرر في أي وقت ما هو اكثر ارضاء. |
| Hukukçular tarafından, hukukçular için üretilmiştir ve başka hiç kimse anlayamaz. | TED | فهي منجزة على أيدي محامين ومن أجلهم ولا أحد يمكن أن يفك طلاسمها |
| Ve kimse istem dışı yaptığı bir şey sebebiyle cezalandırılamaz. | Open Subtitles | ولا أحد يمكن أن يعاقبه على شيء هو لا يستطيع مقاومته |
| Yani bir bakıma, gerçekten çok önemli olan ve başka kimsenin sahip olamayacağı, kimliğimizin parçası olan bir şeye dair bir duruş sergiliyoruz. | TED | وبطريقة ما ، نحن كنا نرى مظهر من مظاهر لشيء ما مهم حقاً وهذا جزء من هويتنا ولكن أن لا أحد يمكن أن يكون. |
| İmparator'un emri olmadan kimse bu haneye adımını atamaz. | Open Subtitles | لا أحد يمكن أن يدخل هذا البيت بأمر من الإمبراطور. |
| Hiç kimse, her şeyin aslında hiçbir şey olduğunu bile bile ölümü bekleyemez. | Open Subtitles | لا أحد يمكن أن يعيش مع الموت ويعرف بأن كل شيء ... لاشيء |
| Mecburuz. Böylece kimse bizden alamaz. | Open Subtitles | علينا أن نفعل , بحيث لا أحد يمكن أن تأخذها بعيدا عنا |
| kimse insana küçük kızı kadar sadık olamaz. | Open Subtitles | لا أحد يمكن أن يكون بولاء بنتك الصغيرةِ. |
| Düke ihanet ettin, karısını çaldın... şatosunu aldın, artık kimse sana güvenmiyor. | Open Subtitles | أنت خدعت الدوق و سرقت زوجته أخذت قصره, الآن لا أحد يمكن أن يثق بك |
| Ve çalışanlara, Bayan Paddock ile ilgili sorular sorduğumda hiç kimse ona iş teklifi götürüldüğünü hatırlamadığını söyledi. | Open Subtitles | وعندما إستجوبت الموظّفين حول السّيدة بادوك، لا أحد يمكن أن يتذكّر إستئجارها حتى. |
| İmkansız. Hiç kimse Çin Seddini aşamaz. | Open Subtitles | مستحيل لا أحد يمكن أن يعبر الحائط العظيم |
| Olanaksız. kimse Çin settini aşamaz. | Open Subtitles | مستحيل لا أحد يمكن أن يعبر الحائط العظيم |
| Gözünde dursun. Sen isteyene kadar kimse seni göremez. | Open Subtitles | أبقها عليك , لا أحد يمكن أن يلاحظك حتّى تقرّر أنهم يستطيعون |
| Onu kimse bilmiyor. Karin Berquist hariç. | Open Subtitles | ذلك الذي لا أحد يمكن أن يفهم ماعدا كارين بيركويست. |
| kimse bir başkasının ne yapacağını önceden bilemez. | Open Subtitles | لا أحد يمكن أن يخبرك الذي شخص آخر يذهب إلى تعمل. |
| Orada gülen kimse yoktu, hiç kimse. | Open Subtitles | لم يكن هناك أحد يمكن أن يكون هو الذي ضحك |
| Asayı sizden başka hiç kimse yerinden kaldıramaz, efendim. | Open Subtitles | لا أحد يمكن أن يزيل الرمح الثلاثي من الجناح ماعداك.. مولى |
| Eğer doğru olmasaydı, kimse bunun gibi bir şey uyduramazdı. | Open Subtitles | لا أحد يمكن أن يخترع شيئا من هذا القبيل إلا إذا كان هذا صحيحا |
| Sen benden, hiç kimsenin alamadığını aldın. | Open Subtitles | ما آخذ منك؟ أخذت، الذي لا أحد يمكن أن يأخذ أبدا منّي. |
| kimsenin onun hakkında diyebileceği bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد شيء عند أى أحد يمكن أن يفعله حيال ذلك |