| bana Sharkboy'a ihtiyacı olduğunu söyledi. Ağız Sulandıran Gezegen'e dönmek için. | Open Subtitles | أخبرتنى أنها تحتاج الفتى القرش ليعود معها للكوكب درول |
| Diana bana halledilecek birkaç işi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | دايانا أخبرتنى أنها ذاهبة إلى مأمورية بعيدة |
| Bayan Joyce, Bayan Simmons'ın davalının takım komutanıyla yattığından şüphelendiğini söyledi. | Open Subtitles | السيدة جويس أخبرتنى أنها تعتقد أن السيدة سيمونز كانت تنام مع قائد كتيبة المدعى عليه |
| Sonra da bana Minnesota'ya ailesinin yanına taşınacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرتنى أنها يجب ان تعود الى مينسوتا |
| Size söyledim, kızım bu işlerin içinde yer almadığını söyledi ve bu benim için yeterli. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أن إبنتى أخبرتنى أنها لم تكن متورطة و هذا يكفى بالنسبة لى. |
| Nihayet bir asistana ulaşabildim, ama o da tekliflerin şahsen yapılması gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | نعم لقد حصلت على مساعده ولكنها أخبرتنى أنها تتسلم المراهنات شخصيا |
| Kardeşimin eski sevgilisi SEC'de çalışıyor ve bana burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | خليلة أخي السابقة تعمل فى مجلس التنسيق الأعلى، لقد أخبرتنى أنها فى المدينة, حسناً؟ |
| Bu sabah gazete parasını ödemeye gittiğimizde Florrie aradı beni ve hiç şaşırmadığını söyledi. | Open Subtitles | عندما ذهبت لدفع قيمة إشتراك الجريدة هذا الصباح "فلوري رانبي" أخبرتنى أنها لم تكن متفاجئة على الإطلاق |
| - Sana anlattığını söyledi. | Open Subtitles | هل هذا هو السبب؟ - لقد أخبرتنى أنها قالت لك - |
| Bana küllerini serpmemizi istediğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرتنى أنها تريد أن تبعثر رمادها |
| Konuşmaya geldiğini söyledi, ben de inandım. | Open Subtitles | أخبرتنى أنها هنا فقط للتكلم وأنا صدقتها |
| Seninle tanıştığını söyledi. | Open Subtitles | أخبرتنى أنها تقابلت معك, |
| Bana kardeşinin kitabını gönderdiğini söyledi. Ertesi gün postadan bana geldi. İtiraz ediyorum, yanınıza gelebilir miyiz Sayın Yargıç? | Open Subtitles | -لقد أخبرتنى أنها سترسل كتاب أخيها , لقد وصل فى البريد الإلكترونى اليوم التالى . |
| O bana eğer ayrılmaya kalkışırsa Drew'in onu öldüreceğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرتنى أنها كانت تفكّر فى ذلك درو ) سيقتلها إنْ حاولت الرحيل قطّ) |
| - Sana anlattığını söyledi. | Open Subtitles | - لقد أخبرتنى أنها قالت لك - |
| Stacy bana ondan korktuğunu söyledi. | Open Subtitles | ستيسى) أخبرتنى أنها تخشاه) |