| Biz on iki kardeşdik ama taş beni seçti. | Open Subtitles | ذريتنا كانت 12 طفلاً ولكن الحجر أختارني أنا |
| Seninle aramızda olanlar gerçekti. Senin yerine beni seçti. | Open Subtitles | لقد كانت علاقتي معه حقيقيّة لقد أختارني أنا.. |
| Bay Jenkins, öğle yemeğinde kovduğunuz uşağın yerine beni seçti. | Open Subtitles | السيد جنكنز كبير الخدم أختارني أن أجلس بجانبه في الغداء بسبب خروجك منه |
| Sanırım o beni seçti. | Open Subtitles | صحيح أعتقد أن هذا الشي أختارني |
| Kim seçtiyse hâyâl kırıklığına uğrayacak o halde. | Open Subtitles | حسناً، آياً كان من أختارني .سيخيب أملهُ. |
| - Beni seç! Hayır! Haydi, Sana beynimle sesleniyorum. | Open Subtitles | هيا أختارني , عقلي دائما يفكر |
| Bu yüzden sen Derek'i vurduktan sonra beni seçti. | Open Subtitles | لهذا أختارني بعد أن اطلقت النار على "ديريك". |
| - Brick beni seçti çünkü benim projeme inanıyor. | Open Subtitles | بريك أختارني لأنه يؤمن بقدراتي |
| Homer Simpson'ı bulayım en iyisi ben. Sanırım Smithers beni motive edici özelliklerimden dolayı seçti. | Open Subtitles | أعتقد أن (سمذرز) أختارني لمهاراتي العالية |
| Ve o gece Rustler Et Lokantası'nın kadınlar tuvaletinde, beni seçti. | Open Subtitles | و في تلك الليلة في حمام السيدات في بيت (روسلر)، لقد أختارني |
| Bu gerçeğin üstesinden gelemezsin: Baze, seni değil, beni seçti. | Open Subtitles | أنتِ لا تستطيعين أن تتعاملي مع الحقيقة بأن (بايز) أختارني عنكِ |
| Ama beni seçti. | Open Subtitles | روهيليو لكنه أختارني |
| Neticede beni seçti. | Open Subtitles | هو أختارني بعد كلٌ شئ |
| Beni o mu seçti? | Open Subtitles | هو أختارني ؟ |
| O beni seçti. | Open Subtitles | هو من أختارني |
| Beni seçti. | Open Subtitles | أختارني "نصاب" |
| Çünkü eğer beni seçtiyse, hata yapmış olabilir. | Open Subtitles | لأنه إذا هو أختارني لربما هناك خطأ |
| - Serseri. - Beni seç, hadi. | Open Subtitles | هيا أختارني |