| Her ikisi de küçültmekte ve geri çekilmekte, ve bazıları tamamen kayboldu. | TED | إنها تتقلص وتتراجع على حد سواء -- وبعضها أختفى تماما عن الوجود. |
| - Sonra ortadan kayboldu. - Yaralanmış olabilir. | Open Subtitles | وبعد ذلك أختفى من المحتمل انه اصيب بأذى ولم يستطيع العوده الى السفينه |
| Bana onun babasını hatırlatıyorsun. Altı ay benimle yaşadı, sonra da çekip gitti. | Open Subtitles | أنت تذكرني بأبيها ، عاش معي لستة شهور و بعد ذلك أختفى |
| Bakınırdım, bir anda gitmiş olurdu. ve hemen yeni birisi peydahlanırdı. | Open Subtitles | أنا فقط عندما أحول نظرى أجده أختفى ثميتكونمن جديد. |
| Dulles üzerinde bir anda kaybolmuş. LAX'e gitmesi gerekiyormuş. | Open Subtitles | لقد أختفى خارج دالاس وجهته كانت لوس أنجلوس |
| Saat oniki'de çoktan gitmişti. | Open Subtitles | لقد رأيته أول أمس حوالى الساعة الثامنة بحلول الساعة الثانية عشر كان قد أختفى |
| Bazıları, 60 seneden fazladır kayıp. Hiçbiri ne olduğunu hatırlamıyor! | Open Subtitles | البعض منهم قد أختفى لـستون عاماً و لا أحد منهم يتذكر ما قد حدث |
| Bak suyun üzerindeki kuş tüyleri çoktan kayboldu bile. | Open Subtitles | أنظر إلى هذا الريش، على الماء، لقد أختفى |
| kaybolan tek şey bu değil. Beraberinde adalet kavramı da kayboldu. | Open Subtitles | وهذا ليس كل ما اختفى معه , أختفى مفهوم العدالة |
| Şimdi, görünüşe göre baban ortadan kayboldu, ama burda başka arkadaşların da var. | Open Subtitles | يبدو وأن أباك قد أختفى ولكن لديك العديد من الأصدقاء هنا |
| Junuh'ı bir kere seyrettim Sonra ortadan kayboldu. | Open Subtitles | ،لقد رأيته يلعب ذات مرة .ومن بعدها أختفى |
| Zordon gitti. Megazord Yok oldu, oyun dışıyız. | Open Subtitles | زوردان أختفى والميجازورد تدمر ونحن لا يمككنا فعل شىء |
| Yok oldu gitti, adam bir görünüyor bir kayboluyor. | Open Subtitles | الرجال ضردوه مرة اخرى. كان هنا للحظة واحدة ثم أختفى |
| Nereye gitti bilmem. - Ortadan kayboldu. | Open Subtitles | لا أعلم أين أختفى ذلك الشيء ، أنه إختفى فحسب |
| Tarlaya gittim, sapların arasındaki izi gördüm. Onu yapan şey gitmiş. | Open Subtitles | ذهبت للحقل ورأيت أثاراً على الدروب وماسببها قد أختفى |
| Yolun sonu. Hazine gitmiş. Taşınmış. | Open Subtitles | نهاية الطريق , الكنز أختفى , تحرك , خذنا إلى مكان آخر |
| Kredi kartıyla benzin aldıktan sonra ortadan kaybolmuş. | Open Subtitles | بعد أن تم إستعمال بطاقتة الإئتمانية لشراء البنزين، أختفى بدون اي اثر. |
| Evet, geçen gün bir Crate Barrel'ın ortasına bokumu yaptım ve 45 dakika sonra geri döndüğümde gitmişti. | Open Subtitles | مباشرة في وسط صندوق وبرميل عدت 45 دقيقة لاحقا , كان قد أختفى |
| Bizden iki kişi kayıp olsa eminim ki şimdi bizi aramak için etrafta olurdun değil mi? | Open Subtitles | نعم, ولو أختفى إثنان مننا فإنكَ ستبحث عنا أليس كذلك؟ |
| kaybolduğu gün üzerinde ne vardı? | Open Subtitles | ماذا كان يرتدى فى اليوم الذى أختفى فيه ؟ |
| Fakat beni kiralayan kişi ortadan Yok oldu ve hiçbir şey olmadı! | Open Subtitles | ولكن الشخص الذي عينني أختفى ولكأنة لم يحدث شيئ ,لم يحدث شيء |
| Söylemene gerek yoktu. Pat diye bırakabilirdin de. | Open Subtitles | تعلمين , لم يكن عليك أن تقول لى هذا فقط كنت أختفى |
| Kaç defadır onun gittiğini düşünüyorsun ve daha sonra şu veya bu şekilde ortaya çıkıyor? | Open Subtitles | كم مره تعتقدين أنه أختفى و بعد ذلك يظهر فى شكل أو فى أخر |
| Evet, ama hiç olmazsa nereye kaybolduğunu biliyorum artık. | Open Subtitles | نعم، حسنا، على الأقل أعرف الآن أين أختفى |
| Sonra motorkros antrenmanına gittim ve oradan çıktığımda, kaybolmuştu. | Open Subtitles | ثم ذهبت لتمرينات الدراجات النارية وعندما غادرت لقد كان قد أختفى |
| Oraya vardığında adam çoktan kaçmış. | Open Subtitles | ،ولكن عندما وصل إلى هناك كان الرجل قد أختفى |