| Bu yaptığın büyük fedakarlık biliyorum ama davet edilmeleri gerekiyordu. | Open Subtitles | شكراً لكِ مرة أخرى، خالتي. كان من الضروري أن أدعوهم |
| Ben onları bakıp keşfetmeye davet etmek için oradaydım. | TED | ولهذا كنت هناك. أردت أن أدعوهم لينظروا ويكتشفوا |
| Bu mekân bana ait. Evime davet ettiğim insanları tanımak zorundayım. | Open Subtitles | هذا منزلي، وقطعاً أعرف عمُّن أدعوهم إلى هنا |
| İnsanlar kariyerlerine ara verip tekrardan işe dönüyorlar. Ben onlara "Yeniden başlayanlar" diyorum. | TED | يعودُ الناس إلى العمل بعد انقطاع وظيفي: أدعوهم المستأنفين العمل بعد انقطاع. |
| Sen onlara radilakciler diyorsun bense suçlular diyorum, teröristler. | Open Subtitles | تُسمونها المتطرفين وأنا أدعوهم المجرمين , الإرهابيين |
| Onlardan bazıları buna hayatta kalma diyor fakat ben onlara mücadeleci diyorum çünkü onların bulunduğu durumda olunca, yaşadığınız her gün bir mücadele başarısıdır. | TED | وأنا أعرف أن البعض يسميهم ناجين ، ولكني أدعوهم الناجحين، لأنه عندما تكون موجوداً في الظروف التي يعيشونها، وتتمكن من الإستمرار في الحياة يوميا، فهذا هو النجاح. |
| Adamım, ben onlara bunu söyleyecek kadar deli bir kertenkele miyim? | Open Subtitles | يا رجل . هل لدغتني سحلية مجنونة حتي أدعوهم إلي هنا |
| Arkadaşları davet ettim. Ve gelebilen herkesi. | Open Subtitles | وجهت الدعوة لبعض اصدقائى ولمن استطعت أن أدعوهم للحضور |
| Ve davet etmemiş olsam bile, arkadaşlarım bende kalıyorlar. | Open Subtitles | وأصدقائي دائماً ينامون عندي حتى إن لم أدعوهم |
| Köydeki tüm dostlarımla birlikte onları da davet ediyorum. - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | سوف أدعوهم كلههم مع أصدقائي في القرية شكرا |
| Pekala, ilk gösterim için tiyatroya davet ederiz. | Open Subtitles | حسناً, سوف أدعوهم للمسرح ليحضروا أدائي الغنائي الأول |
| davet etmediğim bir kaç kişi var, ... ve bu, tabi biraz işleri tuhaflaştıracak ama sonuçta bu benim düğünüm. | Open Subtitles | هناك أشخاص قررت ألا أدعوهم للزفاف و قد يؤدي هذا لبعض الحرج لكنه حفل زفافي |
| Mahallede birkaç karma çift var, onları da davet edeyim dedim. | Open Subtitles | تعلمين، لدينا زوجاً من العائلات المختلطة في الحي. لذا، خطر في بالي أن أدعوهم. |
| davet edecek çok kimsem yok ve ben de ondan düğünü biraz daha mütevazi yapmamızı istedim. | Open Subtitles | ليس لديّ الكثير من الناس لكي أدعوهم وطلبت منها لو امكننا رجاءً ان يكون الزفاف صغيراً |
| Pekala, her yıl birkaç öğrenci ya da, ben onlara "mızmızlanan bebeler" diyorum yerleştirmeleri hakkında şikayet ederler. | Open Subtitles | الآن كل سنة هناك بعض الطلاب أو كما أحب أن أدعوهم " الأطفال المدلّلون " الذين لديهم شك بقراري |
| Psikologların çoğu, yüzleşmeden korkmadan duygularınızı ve düşüncelerinizi ifade etmelisiniz der. Ben bu insanlara "Joy ile tanışmamış insanlar" diyorum. | Open Subtitles | معظم علماء النفس ينصحون بالتعبير عن الأفكار والمشاعر بدون خوف المواجهة هؤلاء هم أشخاص أدعوهم "(مَن لم يتعرّفوا بـ (جوي" |
| Bu savaş için yeni bir silaha ihtiyaç duyacaksınız. Ben onlara Gözcüler diyorum. | Open Subtitles | ستحتاجون سلاحاً جديداً لهذه الحرب أدعوهم بـ"الحراس" |
| Bu savaş için yeni bir silaha ihtiyacınız var. Ben onlara Gözcü diyorum. | Open Subtitles | "ستحتاجون سلاحاً جديداً لهذه الحرب، ''أدعوهم بـ''الحراس". |
| Ben, onlara Çita Jenerasyonu diyorum. | TED | أنا أدعوهم بجيل الفهد. |
| onlara yabancılar diyorum. | Open Subtitles | أنا أدعوهم بالغرباء |
| onlara yabancılar diyorum. | Open Subtitles | أنا أدعوهم بالغرباء |