| Philip Zimbardo: Hadi Adem'i ayartan diyalogun ilkelerine kulak verelim şimdi. | TED | فيليب زيمباردو: دعونا نبدأ مناقشة المباديء في إغواء أدم. | 
| Adem ve Havva Tanrı'ya itaat etmeyip, "Bilgelik Ağacı"nın meyvesinden yediğinde RAB onları bahçeden çıkardı ve "Hayat Ağacı"nı sakladı. | Open Subtitles | و عندما عصا أدم و حواء و أكلوا من شجرة المعرفة طردهم الرب من الجنة و أخفى شجرة الحياة | 
| Adem ve Havvadan geldiğime inanıyorum, maymundan değil. | Open Subtitles | حسناً ، أؤمن بأني أنحدر من أدم وحواء وليس من قرد | 
| Okuldan sonra yapılan bir program için Adams'la mahkemelerde çekişmenizi kaçırmazlar. | Open Subtitles | سوف تـتاوجه أنتَ و "أدم" في المحاكم -فقط لأجل برنامج مدرسي | 
| Afedersiniz, Dr. Adams, odadaki kız sizinle mi birlikteydi? | Open Subtitles | أعذرني, د.أدم هل الفتاة التي في غرفة العوائل معك؟ | 
| Lex, eğer telefon konuşması bu gece olacaksa, adam'ı bulmak zorundayım. | Open Subtitles | ليكس إذا الإتصال سوف يحدث الليلة يجب علينا أن نجد أدم | 
| adam Lana'da ona ait bir şey olduğunu söyleyip durdu. | Open Subtitles | أدم أستمر في قول بأن لانا لديها شيئاً يعود له | 
| Adem bu dolgun meyveleri nasıl reddedebilirdi? | Open Subtitles | عرضت على أدم تفاحتها اليانعة كيف يممنع أدم عن نفسه هذه الفاكهة اللذيذة | 
| Bu Görev İncil'deki Adem ve Havva hikâyesine benzemektedir. | Open Subtitles | هذه القصة تماثل قصة أدم وحواء الموجودة بالتوراه | 
| Merhaba, Adem Korkmaz'ın evi mi? | Open Subtitles | مرحبا نحن نتسأل ان كان هذا منزل أدم كوركماز | 
| Adem'in kendi seçimi yüzünden Havva'yı suçlaması gibi. | Open Subtitles | كـ أدم وإلقاءه اللوم على حواء بسبب اختياراته الخاصة | 
| Ben aldım. Bir ısırık, Adem. Havva'yı yalnız bırakma. | TED | قضمة واحدة يا أدم .... لا تتخلي عن حواء | 
| Kendinizi silahsız bulursanız elinizin kenarını düşmanın Adem elmasına karşı kullanın. | Open Subtitles | . عندما تجد نفسك بدون سلاح ... تضرب بحافة يديك . على موضع تفاحة أدم لدى خصمك | 
| Bay Adams, kongreden sizi sağ salim Avrupa'ya götürmek için emir aldım. | Open Subtitles | سيد (أدم) .. لقد أمرت من الكونجرس بأن أقلك بآمان إلى أوروبا | 
| George Washington, John Adams, Thomas Jefferson James Madison, James Monroe. | Open Subtitles | "جورج واشنطن" - "جون أدم" - "ثوماس جيفيرسون" | 
| Seçmenlere senin suça karşı olduğunu ve Adams'ın bugüne kadar bu konuları umursamadığını hatırlatmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نعم ، نحتاج أن نذكر المصوتين أنكَ رجل ضد الجريمة وأن "أدم" رجل لا يبالي بالمرهـ | 
| Haberi duyduğu an keşke ben de Adams'ın yanında olsaydım. | Open Subtitles | أتمـنى لو كنتُ هناك لأرى كيف يستقـبل "أدم" الخبر | 
| - Adams tuzak kurdu ve sen de anında yem oldun. | Open Subtitles | لقد نصَبَ لنا "أدم" فخًا وقدتـنا إليهِ مباشرةً | 
| adam kötü bir düş görüyordu, hepsi bu. Büyütecek bir şey yok. | Open Subtitles | أدم كان لديه حلم سيئ هذا كل شئ إنها ليست مشكلة كبيرة | 
| adam bugün beni görmeye geldiğinde, onun en çok parçalarından birini çalıyordu. | Open Subtitles | عندما أتى أدم لكي يراني اليوم كان يعزف إحدى معزوفاته الأكثر صعوبة | 
| İyi. adam, eğer bunu yapacaksan belki hepimiz imzalayabiliriz bunu. | Open Subtitles | حسنا –أدم –ان كنت سوف تفعل هذا فعلينا جميعا التوقيع |