| hatırlıyorum çünkü arkadaşımla beraber küçük bir lig maçında hakemlik yapıyorduk. | Open Subtitles | أذكر ذلك , لأني أنا وصديقي , كنا نشاهد مباراة دروي |
| Bana bir şey söylemiştiniz. O günü öyle iyi hatırlıyorum ki. | Open Subtitles | نعم , وأنت قلت لي أنا أذكر ذلك اليوم جيدا , كل شيء فيه |
| Çok net hatırlıyorum. Tam Bayan McCraw'u geçtikten sonraydı. | Open Subtitles | . أنا أذكر ذلك بوضوح . ذلك عندما قُمت بالمرور من أمام السيدة ماكرو |
| Hatırladığım kadarıyla hayır. | Open Subtitles | لا أذكر ذلك أبداً |
| Bu hangi filmden, Hatırlayamadım. | Open Subtitles | ما الفيلم هو أنه من؟ أنا لا أذكر ذلك. |
| Akşam yemeğinde Bundan bahsetmemiş miydim? | Open Subtitles | ألم أذكر ذلك لك خلال العشاء؟ |
| O aslanı hatırlıyorum, çünkü hayatımın son 14 yılında her gün hatırlattın. | Open Subtitles | أنا أذكر ذلك الأسد لأنّك تذكّرني به يومياً خلال السنوات الـ 14 المنصرمة |
| Ailemden ayrıldığım ve kendimi tamamen Kung Fu görevlerine adadığım zamanı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر ذلك اليوم الذي ، تركت فيه عائلتي و ألزمت نفسي كلية بواجبات الكونج فو |
| Ailemden ayrıldığım ve kendimi tamamen Kung Fu görevlerine adadığım zamanı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر ذلك اليوم الذي ، هجرت فيه عائلتي و كرست نفسي كلية لواجبات الكونج فو |
| - Evet. hatırlıyorum. Çok büyük bir felaketti. | Open Subtitles | أنا أذكر ذلك لقد كان الأمر عبارة عن كارثة مدمرة |
| Çok net hatırlıyorum, çünkü çok kaba olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | أنا أذكر ذلك بالتحديد لأني ظنتت ذلك قاسيا جدا |
| Özellikle hatırlıyorum çünkü o akşamki sevişmemiz muhteşemdi. | Open Subtitles | أنا أذكر ذلك جيدا لأننا حظينا بليلة جنس رائعة حينها |
| hatırlıyorum da, son sınıftayken bir gün kafeteryada ağlıyordum ve sadece sen durup ne olduğunu sormuştun. | Open Subtitles | مازلت أذكر ذلك اليوم، سنة التخرج كنت أبكي في الكافتريا وأنت كنت الوحيدة التي وقفت |
| - ...az kalsın çocukların üzerine devrilecekti. - Evet, hatırlıyorum. | Open Subtitles | وكنا نقوم ببيع التبن على العربة بالطبع أذكر ذلك |
| - Bu konuşmayı daha önce yapmıştık. - hatırlıyorum. | Open Subtitles | ـ لقد أجرينا هذه المحادثة بالفعل ـ أذكر ذلك |
| Beni güldüren o tatlı çocuğu hatırlıyorum bana armağanlar veren sanatı ve müziği seven o çocuğu hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر ذلك الغلام اللّطيف الذي أضحكني وأهداني الهدايا. الذي أحبّ الفنّ والموسيقى، وددت أن أكون نسخة منك. |
| Evet, hatırlıyorum. Sınıfı astığı için onu azarlamıştım. | Open Subtitles | نعم , انا أذكر ذلك لقد كنت اوبخه على تخلفه للصف |
| Hatırladığım kadarıyla, eskiden oynamazdın. | Open Subtitles | لم تكونين كذلك, أذكر ذلك |
| Hatırladığım kadarıyla hayır. | Open Subtitles | لا أذكر ذلك. |
| Hatırladığım kadarıyla hayır. | Open Subtitles | لا أذكر ذلك. |
| Bunu Hatırlayamadım. | Open Subtitles | أنا لا أذكر ذلك. |