"أراه" - Traduction Arabe en Turc

• görmek
• görmedim
• gördüm
• göremiyorum
• görmüyorum
• gördüğümde
• gördüğümü
• görmem
• görmemiştim
• görebiliyorum
• görmeliyim
• görmediğim
• Görebilir
• göremedim
• gördüklerim

Ancak bu metnin son kısmı geldiğinde, ben de görmek isterim.
, لكن عندما يأتى الجزء الأخير لهذا . أود أن أراه

10 farklı eyalette balık avlamama rağmen onu hiç görmedim.
أنا لم أراه أبداً و أنا أصطاد فى عشر ولايات

- Bir rapor, bir tüfek veya tabancadan diyor. - Evet, gördüm.
ـ قذيفة واحدة من بندقية أو مسدس ـ نعم ، أنا أراه

Attığın palavraları anlayınca artık sana baktığımda başka bir şey göremiyorum.
لذا الآن فهمت هرائكِ هذا كل ما أراه حينما أنظر إليكِ

Onun golf oynadığını görmüyorum artık. Hâlâ oynuyor mu?
لا أراه يلعب الغولف مؤخراً هل لازال يلعب؟

Bir katili gördüğümde tanıyacak kadar çok sayıda katille röportaj yaptım.
لقد حاورت ما يكفي من القتلة لكي أميز واحداً عندما أراه

Bir oyuncu sürekli bana bakıyordu ve ben de onu gülerken gördüğümü düşünüyordum.
لأن كان هنالك لاعب ينظر إلي باستمرار و أنا اعتقدت أنني أراه يضحك

Onu görmek için her şeyi verirdim. Kalbimi, hayatımı. Ama burada değil.
أقدم أى شئ , قلبى حياتى لكى أراه , لكن ليس هنا

Siktir, adamım, en azından onu görmek zorunda değilim, değil mi?
اللعنة يا رجل, على الأقل ليس من الضروري أن أراه, صحيح؟

Onu bir kez olsun görmek isterdim. Buralarda bir yerlerde olduğunu duymuştum.
أود أن أراه فقط لمرة واحدة، سمعت أنه يوجد هنا بمكان ما

- Zach'ı istiyorum! - Hastaneye geldi ama sonrasında görmedim.
أريد زاك جاء معي الى المستشفى ولم أراه من حينها

- Onu görmedim ki. Tüm birimler. Şüpheli hâlâ kayıp.
لم لا أراه الى جميع الوحدات, المشتبهين ما زالوا طلقاء

- Hiçbir yerde görmedim.
حسنا، أنا لم أراه في أي مكان استخدم عينيك

Yaklaşık bir yıldır ne gördüm ne de haber aldım.
إسمع، لم أراه أو أسمع منه منذ أكثر من عام.

Gözlerinde gördüm bunu, numara yaptığın zaman 80 yaşına geri dönüyorsun.
أني أراه بعينيك، عندما تؤدي خدعة كأنك تعود بعمر الثمانينات مجدداً

- Evet seni izliyordum, ve ne gördüm biliyor musun?
أجل ، كنت أشاهدك وهل تعلم ما الذي أراه ؟

Tam olarak göremiyorum ama burada tasarlanmış bir şey var.
لست أراه بجلاءٍ. لكن بالقطع ثمة عقلٌ مدبّر يحيك مخططًا.

- Liseden beri o adamı görmüyorum. - Üniversiteye gitmişti.
لم أراه منذ الثانوية حسناً ,لقد كان يدرس فى جامعة بالخارج

Onu hoplarken her gördüğümde., onun gerçekten çok güçlü olduğunu düşünüyorum.
كل مرة أراه يقفز في الجوار، أفكر فقط، هذه قوة حقيقية.

Kevin'in seninle kendi sorunları var. Ben sadece gördüğümü söylüyorum.
كيفن لديه مشاكله الخاصة معك أنا فقط أخبرك بما أراه

Ve umarım 400 milyon yıl yaşasam da onu bir daha görmem.
وأتمنى أن لا أراه ثانية حتى لو عشت 400 مليون سنة

- Onu gülerken hiç görmemiştim. - Dişleri olduğunu bile bilmiyordum.
. لم أراه يبتسم أبداً . لم أعرف أن لدية أسنان

Işıklar açılsın. Işık olmadığı halde tüm düğmeleri görebiliyorum.
لقد أضاء توقف لكني ما زلت أراه من بين الأزرار

Onlar geleceği göremiyor, ki bir mimar olarak, ben görmeliyim.
إنهم لا يرون المستقبل، الذي بصفتي بناء، يجب أن أراه

Evrenin bir ucundan, on yıldır görmediğim birine sürükleniyorum ölmüş olabileceğini bildiğim birine.
إنني عبرت الكون لأجل واحد الذي لم أراه لعقد، الذي من المحتمل ميتاً.

Onunla işin bittiğinde, ne olduğunu Görebilir miyim lütfen?
إذا انتهيت مما تفعله , هلا يمكنني أن أراه , من فضلك ؟

Temizlikçi de böyle demişti ama onu bir daha göremedim.
هذا ما قالُه البواب ، ولم أراه يفعل هذا مطلقاً

gördüklerim,duyduklarım ve kokladıklarım dünyadan önceki dünyanın bir yansıması değilmidir?
أليس الذي أراه وأسمعه وأشْتَمُّه هو مجرد سرابٍ لعالمٍ قبل العالم؟