| İstihbarat Teşkilâtı'ndaki herkese yaptığım gibi onları sana bilgi olarak gönderdim. | Open Subtitles | أرسلتهم لك كمعلومات، كما فعلت مع بقية من يعملون بإستخبارات الأسلحة |
| Misafir odasında karyola hazırlatmıştım ama senin geldiğini duyunca onları otele gönderdim. | Open Subtitles | جهزت لهما غرفة الضيوف لكن عندما سمعت أنكِ قادمة، أرسلتهم إلى فندق |
| Metropolis'te bir uzmana yolladım onları. Şimdi iyiler. | Open Subtitles | أرسلتهم لأخصائي بمتروبوليس وهم بحال أفضل |
| Onları yanlış odaya yolladım. Başka ne yapacağımı bilemedim. | Open Subtitles | لقد أرسلتهم لغرفة أخرى لم أعرف ما يمكنني فعله |
| Belki de bu, onları başka bir yere gönderdi. | Open Subtitles | ربما أرسلتهم التعويذة لمكان ما |
| Heralde yanlış adrese gönderdin, çünkü bana hiçbir şey gelmedi. | Open Subtitles | لابد أنك أرسلتهم لعنوان خطأ، لاني لم أستقبل أي شيء. |
| gönderdiğin şu reklamcılar beni biraz kısıtlıyorlar ve fikirlerimi dinlemiyor gibiler. | Open Subtitles | من أرسلتهم من أجل الدعاية يُضيِّقون علي ويتجاهلون أفكاري |
| Aslında, gönderdiğiniz adamlarla evim çok kalabalık oldu. | Open Subtitles | في الواقع, منزلي أصبح مكتظاً بسبب كل الرجال الذي أرسلتهم |
| Misafir odasında karyola hazırlatmıştım ama senin geldiğini duyunca onları otele gönderdim. | Open Subtitles | جهزت لهما غرفة الضيوف لكن عندما سمعت أنكِ قادمة، أرسلتهم إلى فندق |
| Kimi kastettiğimi biliyorsun. Kuklaların. Onları bir işe gönderdim. | Open Subtitles | ـ انت تعرف من أعني ـ أرسلتهم لجلب اشياء نحتاجها هنا |
| Biliyorum. Kendi kızımı da oraya gönderdim. | Open Subtitles | أعلم ذلك، لقد أرسلتهم إلى هناك بما فيهم ابنتى |
| Ekibi ben gönderdim. | Open Subtitles | دعهم يحافظون على ماء وجوههم باقي الفريق قي الخارج لانني أرسلتهم |
| Onları yanlış odaya yolladım. Başka ne yapacağımı bilemedim. | Open Subtitles | لقد أرسلتهم لغرفة أخرى لم أعرف ما يمكنني فعله |
| Onları evlerine yolladım. Bizden uzakta daha da güvende olacaklarını düşündüm. | Open Subtitles | أوه ، أرسلتهم لبيوتهم ، أعتقد أنه سيكون من الأمن لهم أن يكونوا بعيدين عنا |
| Sen acil deyince ben de onları annemle yolladım. | Open Subtitles | لقد قُلت أنها حالة طارئة ولذلك أرسلتهم إلى أمى |
| Evet, var. Millie hala gönderdi. | Open Subtitles | نعم نملك , الخالة ميللي أرسلتهم |
| - Onları gemiye sen gönderdin. | Open Subtitles | مهلا أنت أرسلتهم الى تلك المركبة |
| gönderdiğin askerlerin cesetleri yol kenarında bulundu. | Open Subtitles | أجساد الرجال الذين أرسلتهم وجدوا على جانب الطريق |
| gönderdiğiniz yönetmenlerin hepsi çok yetenekli, tamam mı? | Open Subtitles | كل هؤلاء المخرجين الذين أرسلتهم جميعهم موهويون |
| Noel'de gönderdiğim, o iki hindi için bir mesaj yollamadı mı yani? | Open Subtitles | ولا حتى رد بشأن الديكين الرومى الذين أرسلتهم فى رأس السنة ؟ |
| Ama onları daha sonra ölüme yolladı. | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك أرسلتهم |
| - O gaz bulutuna onları sen yolladın, unuttun mu? | Open Subtitles | لقد أرسلتهم إلى تلك المجرة , أتتذكر؟ هل أنت مجنون؟ |
| Olay yerine yolladığım ajanlar varır varmaz dört yandın alarmı çaldı. | Open Subtitles | وبحلول الوقت الذي وصل فيه العملاء الذين أرسلتهم للموقع وصل الحريق لإنذار من الدرجة الرابعة |
| Eğer gönderdiysen, eminim ki almıştır. | Open Subtitles | إذا أرسلتهم, فبالتأكيد وصلتها |
| İnsanlar bana güvenirken kalktım, ormandaki bir hayaletin peşine düşürttüm onları. | Open Subtitles | أرسلتهم ليبحثوا عن شبح في الغابات! |