| Kiliselere para akıtmayı bilirler ama Topraklarınızı istila edenleri dışarı atmanız için size yardım etmezler. | Open Subtitles | ،وكل تلك الأموال التي نمنحها للكنائس في حين يجب علينا أن نساعدكم في التحرر من الغزاة الذين استعمروا أرضكم |
| Topraklarınızı şeytani büyülerden kurtarmaya geldik. | Open Subtitles | نحن هنا لإنقاذ أرضكم من القوى الشريرة |
| Bana sorarsan asıl suç bu. Toprağınız sizin hakkınız. | Open Subtitles | هذة جريمة من وجهة نظري أنت لديكم الحق في أرضكم |
| Toprağınızı geri alırsam, üstünde kumarhane yapacağınıza söz verir misiniz? | Open Subtitles | إذا أعدت لكم أرضكم هل تعدني أنك ستبني كازينو عليها؟ |
| Mucize eseri kurtuldum ve topraklarınıza kaçtım. | Open Subtitles | لم يدخر الأول، عن طريق معجزة، وهرب إلى أرضكم. |
| Koruma altındalar bunun da anlamı eğer arazinde yuvaları varsa petrol için kazı yapamazsın ve zengin olamazsın. | Open Subtitles | إنها فصيلة محمية، وهذا يعني إن كانت تقيم أعشاشها على أرضكم فلن يمكنكم إستخراج النفط ولن تصبح ثرياً |
| Evet, sizin Dünyanız benimkinden farklı bir frekansta titreşiyor. Cisco'nun görememesiyle aynı sebep. | Open Subtitles | تردد أرضكم مختلف عني ولهذا لا يقدر (سيسكو) على التبصر |
| - topraklarınız çoraktı. Tarlaya buğday ektiniz ve papazlar da tüm ürünü alıp götürdüler. | Open Subtitles | نعم، كانت أرضكم فقيرة، كنتم تزرعونها قمحاً وكان الرهبان يأخذون المحصول كله. |
| Topraklarınızı şeytani büyüden kurtarmaya geldik. | Open Subtitles | نحن هنا لإنقاذ أرضكم من القوى الشريرة |
| Barış için geldik. Topraklarınızı alacağız. | Open Subtitles | لقد أتينا فى سلام، و سنأخذ منكم أرضكم! |
| Freetown hükümeti ve onların beyaz patronları hırslarını doyurmak için Topraklarınızı işgal ettiler. | Open Subtitles | حكومة (فريتاون - سيراليون) و أسيادهم البيض قد اغتصبوا أرضكم ليشبعوا أطماعهم |
| Buraya Topraklarınızı almaya gelmedim Şef. | Open Subtitles | أنا لست هنا لآخذ أرضكم ... أيها الزعيم |
| Burası babamın toprağı, Sizin Toprağınız değil! | Open Subtitles | إنّها أرض والدي هذه ليست أرضكم |
| Toprağınız iyiymiş kötüymüş bana ne? | Open Subtitles | الكروم؟ أو أن أرضكم جيدة؟ |
| Babanızı sınır dışı eden, Toprağınızı zorla elinizden alan kana susamış Stalin ve Bolşevik kampları asıl düşmanınızdır. | Open Subtitles | ستالين و مخيمه الشيوعى الذى سرق أرضكم ونفى آبائكم |
| - Toprağınızı kim aldı? | Open Subtitles | -من أخذ منكم أرضكم |
| "Biz sahibiniziz." "Artık topraklarınıza, minerallerinize ve değerli taşlarınıza biz hükmedeceğiz." | Open Subtitles | "أنتم ملك لنا، نحن نملك الآن أرضكم ومعادنكموأحجاركمالكريمة" |
| Artık topraklarınıza girdik Farrell! | Open Subtitles | نحن على أرضكم الآن يا آل (فيرال) |
| arazinde çalışan o kalın kafalı kiracı çiftçiler... gırtlaklarına kadar boka batmışlar. | Open Subtitles | أولئك المستأجرين سميكة العمل أرضكم بأيديهم في القرف يصل إلى المرفقين. |
| Evet, sizin Dünyanız benimkinden farklı bir frekansta titreşiyor. Cisco'nun görememesiyle aynı sebep. | Open Subtitles | تردد أرضكم مختلف عني ولهذا لا يقدر (سيسكو) على التبصر |