| Bu iki yılı bir zayıflama programı olarak düşünmek istiyorum. | TED | أرغبُ في التفكير حول هذين العامين مثل برنامج انقاص الوزن |
| Size ikinci bir örnek vermek istiyorum: internet tacizi. | TED | أرغبُ في إعطائكم مثالًا آخر: التحرش عبر الإنترنت. |
| Geriye dönmek ve negatif emisyon kavramını gündeme getirmek istiyorum. | TED | أرغبُ في العودة إلى الوراء، وأرغبُ في طرح مفهوم الانبعاثات السلبيّة مرة أخرى. |
| Tiyatro öğretmek, tiyatrocu olmak istemiyorum. | TED | لا أرغبُ في تدريس الدراما، أريدُ ان أكون كاتبة مسرح. |
| Çok teknik detaya girmek istemiyorum ama kısacası çuvalladık. | TED | حسنًا، لا أرغبُ في إقحامكم في أمور تقنية، لكنه شيء سيئ. |
| Size şizofreninin genetiği hakkında yaptığımız keşfin kısa bir hikayesini anlatmak istiyorum. | TED | أرغبُ في إخباركم قصة قصيرة حول الاكتشاف الذي حققناه مؤخرا عن جينات انفصام الشخصية. |
| Bunu anlamak için röportaj yaptığım en yoğun insanlardan birinin dilini kullanmak istiyorum. | TED | للوصول إلى ذلك، أرغبُ في استخدام لغة إحدى أكثر النساء انشغالًا من اللواتي قابلتهن. |
| Yine de, iyi niyet istenmeyen sonuçlar doğurabilir ve bu hikâyelerin göründükleri kadar büyülü olmadıklarını söylemek istiyorum. | TED | مع ذلك، يمكنُ أن يكون للنوايا الحسنة عواقب غير مقصودة، ولذلك، أرغبُ في أن أشير إلى تلك القصص التي ليست سحرية كما تبدو، |
| Size palyatif bakım doktoru olarak çalıştığım sıralarda başıma gelen en utanç verici olaydan bahsetmek istiyorum. | TED | أرغبُ في الحديث إليكم عن أكثر أمر محرج حدث لي في سنوات عملي كطبيب رعاية تلطيفية |
| Şimdi, hikayeyi anlatabilmek için, ABD tarihinde çok önemli bir ana geri dönmek istiyorum, bu an partiler arası anlaşmazlığın ve particiliğin doğduğu an. | TED | الآن، لأقول لكم القصة، أرغبُ في العودة إلى لحظة مهمة حاسمة في تاريخ أمريكا، وهي تلك اللحظة التي تم فيها ظهور الخلافات التعصبية والحزبية. |
| İnsanların tekrar bağlı hissedeceği yerler yaratmak istiyorum. | TED | أرغبُ في بناء أماكن حيثُ يشعرُ الناس بالتواصل مجددًا. |
| O yüzden Proctor'un, işlerine karışmasını engellemek istiyorum. | Open Subtitles | لذلكَ أرغبُ في مساعدتكَ بإبعادهِ عن أعمالكَ. |
| Ama yapamazsak da sigortam olsun istiyorum. | Open Subtitles | و لكن إن لم تفعل، فأنا أرغبُ في شيء مؤكد. |
| Acil değil aslında. Çevredeki bazı çocuklara karşı resmi şikâyette bulunmak istiyorum. | Open Subtitles | إنَّها ليست بحالةٍ طارئةٍ في الواقع وإنما أرغبُ في تقديمِ شكوى |
| O konuda onunla biraz konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | لذلكـَ أرغبُ في أن أحظى بمُحادثةً معهُ بشأنِ ذلكـ |
| Kolaylaştıran şeylerden konuşmak istiyorum. | TED | أرغبُ في الحديث عما يجعلها سهلة. |
| Elbette hikâyelerin gücünden bahsetmek istiyorum, fakat aynı zamanda özellikle toplumsal adaletle ilgilenenler için, hikâyelerin kısıtlamalarından da bahsetmek istiyorum. | TED | أرغبُ في الحديث إليكم عن قوة القصص بالطبع، ولكن أريدُ أيضًا الحديث عن حدودها، خاصةً من أجل هؤلاء الذين هم مهتمون بالعدالة الاجتماعية. |
| Eğer böyle davranmaya devam edeceksen senin arkadaşın olmak istemiyorum. | Open Subtitles | إن أردتَ أن تسلُك هذا الطريق؛ فأنا لا أرغبُ في أن أكون صديقتك |
| Ne kadar gizemli ya da anlaşılmaz biri olduğum konusunda tek kelime duymak istemiyorum. | Open Subtitles | الأن، أنا لا أرغبُ في خوض أي نقاشاتِ حول مدى غموضي و غرابتي! |
| Bir ilki yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أرغبُ في أن تكوني الأولى |
| Bu yüzden, mantıklı olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لذا، لا أرغبُ في أن أكون متعقّلة. |