| Arabaya bin, polise pasaportunu göster ve karşıya geçip bizi bekle. | Open Subtitles | أركب تلك السيارة أظهر للرجل جواز سفرك وأعبُر إلى الجهة الأخرى |
| - Evet. Tamam, arabaya bin. Anayoldan çık. | Open Subtitles | حسناً، أركب السيارة وسنخرج من الطريق السريع |
| Arabaya binmem, sonra çalmaktan beni tutuklatırsınız. | Open Subtitles | ستدعوني أركب السيارة ثم تعتقلوني لسرقتها |
| - Biliyorum, sen hep çalışacaksın ama uçağa binmek istiyorum. | Open Subtitles | أعرف بانك ستعمل طوال الوقت, لكن أريد ان أركب الطائرة |
| Sıra bende, hiç hareketli bir cüzzam inceleme birimine binmedim. | Open Subtitles | دوريّ، أنا لم أركب أبداً في وحدة نقل مرضى الجذام. |
| Uzun zamandır metroya binmemiştim. Çok yoruldum. | Open Subtitles | , لم أركب قطار الأنفاق منذ مده أنا متعب جداً |
| Otomobilin içinde sıkışıp kalmak yerine, bisikletimi sürüyorum, otobüse, trene biniyorum ve çokça yürüyorum. | TED | فبدلاً من كوني معزولاً داخل سيارة، صرت أركب دراجتي، أستقل الحافلات والقطارات وأمشي كثيرًا. |
| Tekneye bin. Onu gözden kaybetmeden işini bitirelim. | Open Subtitles | أركب.حان الوقت لنجهز عليها قبل أن نفقدها |
| Pekala, bin arabaya. | Open Subtitles | يجب أن تجعل من الخوف صديقك لذا أركب السيارة |
| Artık arabaya bin de gidip birkaç am bulalım. | Open Subtitles | الآن أركب السيارة حتى نستطيع أن نجلب لك عاهرات عشوائياً |
| Bir daha trenlere bu noktadan bin. | Open Subtitles | صح ؟ في المرة القادم أركب القطار وهو يسير بنفس هذا الاتجاه |
| Ayrıca leydi stilinde ata binmem gerekiyor. | Open Subtitles | وعلي أن أركب الحصان وأضع ساقاي في جانب واحد |
| Karımın hâlâ adada olma ihtimâli varken denizaltıya binmem. | Open Subtitles | لن أركب تلك الغوّاصة إن كان هنالك احتمال بأنّ زوجتي لا تزال في هذه الجزيرة |
| Ben binmek istemedim. Bana bağırmaya başladı. | Open Subtitles | ويريدنى أن أركب على دراجة الأطفال لا أريد أن أذهب |
| Daha önce hiç binmedim. | Open Subtitles | حسناً، أنا أعني000 إنني لم أركب طائرة من قبل0 |
| New York'un mütevazi bir semtinde büyüdüm ve doğrusunu isterseniz, daha önce uçağa hiç binmemiştim. | Open Subtitles | لقد جئت من بدايات متواضعة جداً من شمال نيويورك ولأكون أميناً، لم أركب طائرة من قبل |
| Şimdi seni emekliye çıkarıyorlar, ben de otobüse biniyorum. | Open Subtitles | والآن وضعوك في المراعي، وأنا أركب الباصات |
| - Bakıcıyı evine göndermem gerekiyor. - Pekala, atla bakalım. | Open Subtitles | علي أن أدع أختي تعود للمنزل - حسناً, أركب - |
| - Bırak motoruna bineyim. - Ne? | Open Subtitles | ـ دعنى أركب معك الدراجه ـ ماذا ؟ |
| Ekmek kazanmam gerek. Daha fazla veremem. Ya yürür, ya da otobüse binerim. | Open Subtitles | لا استطيع أن أدفع أكثر لا بأس, سأسير أو أركب الحافلة |
| Annemin sırrını öğrenene kadar o uçağa binmiyorum ve sırrı da o zarfın içinde. | Open Subtitles | لن أركب تلك الطائرة مادامت لم أعرف سرّ أمّي وهو بداخل ذلك الطرد |
| Bana ne zaman ata binip, ne zaman binmeyeceğimi söyleme. | Open Subtitles | ليس عليك أن تخبريني متى أركب حصانا ومتى لا أركب |
| Ama bazen de arabaya atlayıp hepsinin üzerinden geçesim geliyor. | Open Subtitles | فقط في بعض الأحيـان أرغب أن أركب سيـارة و أدهسهم |
| Ama bugünkü gibi sıcak bir günde sanırım sürekli asansöre bineceğim gibi gözüküyor. | Open Subtitles | و في يوم حار كهذا لكن يبدو اني انتهي غالبا بأن أركب وسيلة تنقل |
| bindim. Metroya bindiğimde biraz tedbirli olmaya meyilliyimdir. | TED | أركب. أميل أن أكون يقظا قليلاً عندما أستقل مترو الأنفاق. |
| Çocuklara manyak gibi bağırıyordu. Sonra çocuk tranvayına binmemi istedi. | Open Subtitles | ويريدنى أن أركب على دراجة الأطفال لا أريد أن أذهب |